Tez neden hazırlanır ?

Ela

New member
Tez Neden Hazırlanır? — Gerçek Gerekçeler, Süslü Masallar ve Cesur Sorular

Selam forumdaşlar,

Bugün kütüphane raflarında tozlanan ciltlerden çok daha fazlasını konuşalım istiyorum. “Tez neden hazırlanır?” sorusuna verilen ezber cevapları bir kenara bırakıp, sistemin içindeki çatlakları, faydaları ve sahici motivasyonları birlikte didikleyelim. Benim iddiam net: Tez, doğru kurgulandığında düşünme kasını güçlendirir; yanlış kurgulandığında kariyer turnikesine atılan bir jetondur. Bu başlıkta ikisini de masaya yatırıyorum ve tartışmaya davet ediyorum.

---

Akademinin Resmî Cevabı: Bilgiye Katkı, Yöntem Disiplini, Eleştirel Düşünme

Tez, güya bilime özgün katkı sunmak, yöntem bilgisi kazanmak ve eleştirel düşünmeyi derinleştirmek için yazılır. Öğrenci literatürü tarar, boşluğu tespit eder, hipotez kurar, veri toplar, analiz eder ve sonuçları paylaşır. Teoride harika! Gerçekten böyle olan çok kaliteli tez var—hiç inkâr etmiyorum. Yöntemsel titizlik, kaynak etiği, şeffaf veri ve açık kod gibi “iyi bilim” alışkanlıklarını ilk kez tez sürecinde öğrenen büyük bir kitle de var. Bu yönüyle tez, düşünsel bir usta-çırak ilişkisinin canlı laboratuvarı olabilirdi.

---

Sistemin Gayriresmî Cevabı: Diploma, Unvan, KPI ve Gösteriş Ekonomisi

Peki ya pratikte? Çoğu yerde tez, diplomanın anahtarı; unvanın kapısı; kariyer basamaklarının “olmazsa olmaz” dosyası. “Özgün katkı” söylemi, kimi zaman “zorunlu katkı” dayatmasına dönüşüyor. Danışman-öğrenci güç asimetrisi, “yayınla ya da yok ol” baskısı, paket programla yazılmış analizler, şekil düzeltmek için geceler… Üstelik kimi çevrelerde “teknik olarak temiz” ama teorik olarak boş tezler, sadece bir KPI kutucuğu doldurmaktan ibaret kalabiliyor. Daha kötüsü: “tez yazdırma” piyasası, intihal yazılımlarından kaçmak için kurnaz parafraz teknikleri… Emeğin yerine kopya, merakın yerine prosedür geçince, tez bir eğitim aracı olmaktan çıkıp bir formaliteye dönüşüyor.

---

Erkeklerin Stratejik/Problem Çözme Odaklı Yaklaşımı ve Gücü

Forumda sık gördüğümüz bir eğilimi rencide etmeden, bir “yaklaşım stili” olarak not düşeyim: Stratejik ve problem çözme odaklı bakış. Bu çizgideki tez motivasyonları genellikle şöyle formüle edilir:

- Somut problem: Sektörde şu süreç aksıyor; tezle optimize ederim.

- Ölçülebilir fayda: Zaman/enerji/maliyet kazancı sağlayan bir model kurarım.

- Yöntemsel netlik: Veri seti, hipotez, model, metrikler; her şey ölçülebilir olsun.

- Kariyer kaldıraç: Tezi ürünleştiririm, makale çıkarırım, CV’yi güçlendiririm.

Bu yaklaşımın artısı büyük: Hedefler belirgin, yöntemler denetlenebilir, çıktıların devreye alınması kolay. Eksisi de ortada: “Ölçülemeyeni” değersiz görebiliyor; uzun vadeli kuramı, yerel bağlamı ve insanî boyutu ihmal edebiliyor. Bir başka risk: Metrik fetişizmi. H-index ve atıf sayısı, düşüncenin derinliğinin yerine geçmemeli.

---

Kadınların Empatik/İnsan Odaklı Yaklaşımı ve Derinliği

Yine bir eğilim olarak gözlemlediğimiz bir stil: İnsan hikâyesine, toplumsal etkilerine, etik ve bakım boyutlarına odaklanma. Bu pencerede tez motivasyonları şöyle şekilleniyor:

- Toplumsal fayda: Politika önerisi, hizmete erişim, kırılgan gruplar.

- Saha ve bakım: Katılımcının yükünü azaltan, etik onamı güçlendiren tasarım.

- Hikâye ve anlam: Verinin arkasındaki yaşam dünyasını görünür kılma.

- Sürdürülebilirlik: Çözümün uzun vadede insana ve çevreye maliyeti.

Artısı: Gerçek dünyayla sıcak temas; etik farkındalık; dönüşüm odaklılık. Eksisi: Bazen “kanıt gücü” zayıf kalabiliyor; ölçülebilir metriklerden uzaklaşıldığında karar vericiyi ikna etmek zorlaşabiliyor.

Not: Bu iki yaklaşımın cinsiyete özsel atfedilmesi doğru değil; burada söz konusu olan yaygın eğilimler ve metodik tercihler. En iyi tezler, her iki merceği birlikte kullanabilenlerin elinden çıkıyor.

---

Tezde Zayıf Halkalar: Yapısal Sorunlar, Etik Sarsıntılar, Üretim–Tüketim Çelişkisi

- Danışmanlık kalitesi lotaryası: İyi danışman yaşam boyu rehberdir; kötü danışman, merakı bürokrasi taşına bağlar.

- Kaynak ve veri erişimi: Ücretli duvarlar, kapalı veri setleri, sahaya girme zorlukları; “eşitsizlik üretimi” hızlanıyor.

- İntihal ve “tez hizmetleri”: Bireysel ahlakı aşan, piyasa ölçeğine büyüyen bir sorun. Mücadele sadece yazılım değil, kültür meselesi.

- Okurun yokluğu: Tezlerin önemli bir kısmını kimse okumuyor. Kapalı arşivler, düşük görünürlük, dil bariyerleri; katkı değeri buharlaşıyor.

- Yayın baskısı ve uyduruk dergiler: “Her tezden bir makale çıksın” gayreti kaliteyi değil, gürültüyü artırıyor.

---

Tez 2.0 Önerisi: Açık Bilim, Çok Formatlı Çıktı, Toplumsal Geri Bildirim

1. Açık veri ve açık kod: Tezin ekinde ham veri ve analiz betikleri yayınlanmalı; üçüncü taraf doğrulaması mümkün olmalı.

2. Çok katmanlı çıktı: 200 sayfalık PDF’nin yanına 8 sayfalık politika özeti, 3 dakikalık açıklayıcı video, bir de uygulama rehberi. Her kitleye uygun bir kanal.

3. Ön kayıt ve tekrar üretilebilirlik: Hipotez ve analiz planı önceden kayda geçsin; sonuç avcılığına fren.

4. Topluluk içi “kör” geri bildirim: Jüriye varmadan, kimlik gizli akran değerlendirmesiyle geçici taslak.

5. Saha paydaşlarıyla ortak yazarlık: Konu onları ilgilendiriyorsa, temsil ve ortak üretim şart.

6. Etki izleme: Tezden 6–12 ay sonra “kimin işine yaradı?” değerlendirmesi—metrik + hikâye.

---

Provokatif Sorular: Tartışmayı Alevlendirelim

- Tez zorunlu olmasa, kaç kişi yine de merakından yazardı?

- Bir tezin “başarı” ölçütü atıf sayısı mı, sahadaki gerçek değişim mi? Hangisini öncelemek gerekir?

- “Tez yazdırma” piyasasına karşı en etkili silah açık bilim mi, yoksa danışmanlık kültürünün kökten onarımı mı?

- Uygulamalı alanlarda 200 sayfalık tez yerine “ürün + teknik rapor + kullanıcı testi” modelini kabul etmeli miyiz?

- Danışman-öğrenci ilişkisinde performans şeffaflığı (iki yönlü değerlendirme) şart mı, riskli mi?

- Empatik yaklaşımın “kanıt gücü”nü artırmak için hangi metodik köprüler gerekiyor (karma yöntem, etki deneyi, RCT)?

- Stratejik/analitik çizginin “insanî” kör noktalarını nasıl aydınlatırız (etki değerlendirmesi, etik denetim, paydaş forumları)?

---

Sonuç: Tez, Bir Ritüel Değil; Bir Karar

Tez, sadece bir mezuniyet şartı değildir; bir bilimsel karakter inşasıdır. “Neden hazırlanır?” sorusunun dürüst cevabı şudur: Ya merakı keskinleştirir, ya kariyer turnikesini yağlar. Biz hangisini seçiyoruz? Stratejik/analitik bakış olmadan tezin omurgası olmaz; empatik/insan odaklı mercek olmadan da tez, hayattan kopuk bir şemaya dönüşür. En verimli yol, bu iki yaklaşımı bilinçle harmanlamak, yöntemi kadar etkisini de ciddiye almaktır.

Şimdi söz sizde, forumdaşlar:

Tez, gerçekten “bilime katkı” için mi yazılıyor, yoksa profesyonel vitrinimizin camını parlatmak için mi? Mevcut sistemde radikal bir reform öneriniz var mı—yoksa ritüele devam mı?