Ela
New member
Zorunlu Askerlik Ne Zaman Kalkar? — Bekle Bizi Bedelli Evreni!
Selam forumdaşlar,
Bu sabah kahvemi yudumlarken haber sitelerinde dolaşırken yine o efsane başlığı gördüm: “Zorunlu askerlik kalkacak mı?”
Yine içimden bir kahkaha koptu. Dedim ki: “Kalksa ne olur, kalkmasa ne olur; bizim millet zaten ‘askerlik anısı’ olmadan sohbet açamıyor!”
Ama hadi gelin, biraz eğlenelim. Çünkü bu konu ciddiyetle değil, mizahla taşınır.
---
Erkeklerin Sonsuz Stratejisi: Bedelli Planları, Kaçış Rotası
Erkek milleti askerlik konusunu duyunca bir anda strateji üssüne dönüşüyor.
Birisi hemen hesap yapıyor:
— “Kanka, şimdi 6 ay yapıyoruz, ama duyduğuma göre gelecek sene kalkacakmış!”
Öbürü hemen yanıtlıyor:
— “Kanka o kalkmaz, sadece şekil değiştirir. Bedelliye çevirirler, sonra fiyatı dolar kuruna göre ayarlarlar!”
Askerlik masalarında konuşmalar hep aynı formüle bağlanıyor:
‘Eğer şu olursa, ben gitmem gerekmez!’
Kimi “yüksek lisans kalkanı” kullanıyor, kimi “yurt dışı görev kamuflajı.”
Ama asıl mucizeyi anneler yapıyor tabii.
Bir tanesi oğlunun askere gitme ihtimali üzerine “benim yavrum yemek seçer” diye rapor almaya çalışmış.
Devlet yetkilisi bile şaşırmış:
— “Hanımefendi, asker yemiyor, hayatta kalıyor.”
---
Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Ayy, Altı Ay Çok Değil Mi Ya?”
Kadınlar bu konuyu duyunca hemen duygusal moda geçiyor.
— “Ayy altı ay mı? O kadar uzun kalıyor musunuz orada?”
Bir an için sanki uzaya astronot gönderiyoruz.
Bir arkadaşımın sevgilisi ağlamıştı; “Kanka, daha gitmeden mektup yazayım mı?” diye sordu.
Arkadaşım ise gayet stratejik bir şekilde, “Dur daha sevki çıkmadı, belki bedelli olur,” dedi.
Kadınlar olaya sevgi penceresinden bakıyor:
Bir askerlik değil, “ilişki mesafesi testi” gibi algılıyorlar.
WhatsApp’taki son görülme bile “nöbet vakti” gibi takip ediliyor.
Ve her akşam gelen klasik mesaj:
— “Sevgilim, sen orada üşüyor musun?”
Oysa adam o sırada kantinde tost yiyor, sıcacık ortamda dizi izliyor.
---
Devletin Cevabı: Kalkmaz, Ama Kısalır!
Bizim ülkede askerlik konusu, meteoroloji raporu gibidir:
“Yarın kalkacak, ama kesin değil. Biraz daha bekleyelim.”
Bir dönem 18 aydı, sonra 12 oldu, sonra 6 aya düştü.
Artık öyle bir hâle geldi ki, gençler “bir sabah kalkarsak 6 gün olursa şaşırmam” diyor.
Ve her sene aynı muhabbet:
— “Kanka seçim öncesi kaldırırlarmış.”
— “Yok, bu sene bedelliye indirim gelecekmiş.”
Yani askerlik neredeyse Black Friday indirimi gibi bekleniyor!
---
Forum Strateji Masası: Planlar, Hesaplar, Kaçış Senaryoları
Forumda geçen gün bir arkadaş yazmıştı:
> “Kanka ben askere gitmeyeyim diye film sektörüne girdim, çünkü her dizide bir asker sahnesi var, orada hizmet ediyorum.”
Bir diğeri demişti:
> “Ben bedelliye başvurdum ama hâlâ psikolojik olarak teslim olmadım.”
Yani anlayacağınız, bizim milletin stratejik zekâsı askere gitmeden bile savaş kazanıyor.
Excel tablosuyla “muhtemel bedelli yılı”, “döviz kuru” ve “seçim ihtimali” oranları hesaplanıyor.
Sonra bir cümle geliyor:
— “Eğer yıl sonuna kadar kaldırılmazsa, ben gidip kısa dönem yaparım.”
Ama o yılın sonu hiç gelmiyor tabii.
---
Kadınların Forum Yorumları: “Biz Olsa Gitmezdik”
Bir kadın forumdaş şöyle yazmıştı:
> “Biz olsak, önce herkesle konuşur, komutanla arayı düzeltir, sonra bütün taburun kalbini kazanırdık.”
Bir diğeri hemen eklemişti:
> “Evet ya, askerlik kadınlara verilseydi, iki günde ordu organize olurdu, üçüncü gün barış ilan edilirdi.”
Gerçekten düşününce, kadınlar askere gitseydi işler şöyle olurdu:
Sabah içtiması yerine meditasyon, öğle arası grup terapisi, akşam kamp ateşi etrafında duygusal konuşmalar.
Ve komutan bağırınca hemen biri derdi ki:
— “Komutanım, bağırarak iletişim kurmak çözüm değil.”
---
Askerlik Anıları: Kahkaha ve Korku Arasında
Erkekler askerlik anılarını anlatırken gözleri parlar.
Ama o parıltı bazen travma, bazen gurur.
Birisi der ki:
— “Ben sabaha kadar nöbet tuttum, yağmurda sırılsıklam oldum.”
Diğeri hemen atlar:
— “O da bir şey mi, ben sabah 5’te horozla kavga ettim.”
Hepimiz biliriz, bu anılar kutsaldır.
Ama itiraf edelim: Yarısı süslenmiştir.
Çünkü askerliğin yüzde 50’si beklemek, yüzde 50’si anlatmaktır.
---
Peki Ne Zaman Kalkar?
Ciddi cevabı isteyenler için söylüyorum:
Askerlik, bizim kültürel DNA’mızda “erkekliğe geçiş” olarak kodlanmış durumda.
Yani kalkması değil, şekil değiştirmesi daha olası.
Belki gelecekte herkes VR gözlükle “sanal askerlik” yapar.
Evde otururken “Santral Nöbet 2.0” oyununa gireriz.
Düşünün:
Komutan hologram, eğitim online, yemek molası 15 saniye reklam arası.
Ve sonunda sistem şöyle der:
“Tebrikler, askerlik görevini tamamladınız. Şimdi kahvenizi alabilirsiniz.”
---
Forumdaşlara Soru: Sence Kalkar mı, Yoksa Biz Kandırılıyor muyuz?
Evet, şimdi sözü size bırakıyorum sevgili forumdaşlar.
Sizce bu zorunlu askerlik bir gün kalkar mı?
Yoksa hepimiz “bedelli umutlarıyla” yaşlanacak mıyız?
Belki de devlet bir gün sabah kalkar ve şöyle der:
“Arkadaşlar, artık herkes influencer olsun. Askerliğe gerek yok, takipçi sayısına göre vatan savunması yapıyoruz.”
Sizce hangimiz daha önce kurtulur?
Bedelli mi, evlilik mi, yoksa beklemek mi?
Yorumlarda görüşelim, kahkahalar eksik olmasın!
---
Bir gün gerçekten zorunlu askerlik kalkarsa, emin olun forumda şu başlığı açacağım:
“Arkadaşlar Kalktı! Artık Hepimiz Huzurlu!”
Ama o güne kadar, mizahımız eksik olmasın. Çünkü biz gülersek, askerlik bile kısa gelir!
Selam forumdaşlar,
Bu sabah kahvemi yudumlarken haber sitelerinde dolaşırken yine o efsane başlığı gördüm: “Zorunlu askerlik kalkacak mı?”
Yine içimden bir kahkaha koptu. Dedim ki: “Kalksa ne olur, kalkmasa ne olur; bizim millet zaten ‘askerlik anısı’ olmadan sohbet açamıyor!”

Ama hadi gelin, biraz eğlenelim. Çünkü bu konu ciddiyetle değil, mizahla taşınır.
---
Erkeklerin Sonsuz Stratejisi: Bedelli Planları, Kaçış Rotası
Erkek milleti askerlik konusunu duyunca bir anda strateji üssüne dönüşüyor.
Birisi hemen hesap yapıyor:
— “Kanka, şimdi 6 ay yapıyoruz, ama duyduğuma göre gelecek sene kalkacakmış!”
Öbürü hemen yanıtlıyor:
— “Kanka o kalkmaz, sadece şekil değiştirir. Bedelliye çevirirler, sonra fiyatı dolar kuruna göre ayarlarlar!”
Askerlik masalarında konuşmalar hep aynı formüle bağlanıyor:
‘Eğer şu olursa, ben gitmem gerekmez!’
Kimi “yüksek lisans kalkanı” kullanıyor, kimi “yurt dışı görev kamuflajı.”
Ama asıl mucizeyi anneler yapıyor tabii.
Bir tanesi oğlunun askere gitme ihtimali üzerine “benim yavrum yemek seçer” diye rapor almaya çalışmış.
Devlet yetkilisi bile şaşırmış:
— “Hanımefendi, asker yemiyor, hayatta kalıyor.”

---
Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Ayy, Altı Ay Çok Değil Mi Ya?”
Kadınlar bu konuyu duyunca hemen duygusal moda geçiyor.
— “Ayy altı ay mı? O kadar uzun kalıyor musunuz orada?”
Bir an için sanki uzaya astronot gönderiyoruz.
Bir arkadaşımın sevgilisi ağlamıştı; “Kanka, daha gitmeden mektup yazayım mı?” diye sordu.
Arkadaşım ise gayet stratejik bir şekilde, “Dur daha sevki çıkmadı, belki bedelli olur,” dedi.
Kadınlar olaya sevgi penceresinden bakıyor:
Bir askerlik değil, “ilişki mesafesi testi” gibi algılıyorlar.
WhatsApp’taki son görülme bile “nöbet vakti” gibi takip ediliyor.
Ve her akşam gelen klasik mesaj:
— “Sevgilim, sen orada üşüyor musun?”
Oysa adam o sırada kantinde tost yiyor, sıcacık ortamda dizi izliyor.

---
Devletin Cevabı: Kalkmaz, Ama Kısalır!
Bizim ülkede askerlik konusu, meteoroloji raporu gibidir:
“Yarın kalkacak, ama kesin değil. Biraz daha bekleyelim.”
Bir dönem 18 aydı, sonra 12 oldu, sonra 6 aya düştü.
Artık öyle bir hâle geldi ki, gençler “bir sabah kalkarsak 6 gün olursa şaşırmam” diyor.
Ve her sene aynı muhabbet:
— “Kanka seçim öncesi kaldırırlarmış.”
— “Yok, bu sene bedelliye indirim gelecekmiş.”
Yani askerlik neredeyse Black Friday indirimi gibi bekleniyor!

---
Forum Strateji Masası: Planlar, Hesaplar, Kaçış Senaryoları
Forumda geçen gün bir arkadaş yazmıştı:
> “Kanka ben askere gitmeyeyim diye film sektörüne girdim, çünkü her dizide bir asker sahnesi var, orada hizmet ediyorum.”
Bir diğeri demişti:
> “Ben bedelliye başvurdum ama hâlâ psikolojik olarak teslim olmadım.”
Yani anlayacağınız, bizim milletin stratejik zekâsı askere gitmeden bile savaş kazanıyor.
Excel tablosuyla “muhtemel bedelli yılı”, “döviz kuru” ve “seçim ihtimali” oranları hesaplanıyor.
Sonra bir cümle geliyor:
— “Eğer yıl sonuna kadar kaldırılmazsa, ben gidip kısa dönem yaparım.”
Ama o yılın sonu hiç gelmiyor tabii.

---
Kadınların Forum Yorumları: “Biz Olsa Gitmezdik”
Bir kadın forumdaş şöyle yazmıştı:
> “Biz olsak, önce herkesle konuşur, komutanla arayı düzeltir, sonra bütün taburun kalbini kazanırdık.”
Bir diğeri hemen eklemişti:
> “Evet ya, askerlik kadınlara verilseydi, iki günde ordu organize olurdu, üçüncü gün barış ilan edilirdi.”
Gerçekten düşününce, kadınlar askere gitseydi işler şöyle olurdu:
Sabah içtiması yerine meditasyon, öğle arası grup terapisi, akşam kamp ateşi etrafında duygusal konuşmalar.
Ve komutan bağırınca hemen biri derdi ki:
— “Komutanım, bağırarak iletişim kurmak çözüm değil.”

---
Askerlik Anıları: Kahkaha ve Korku Arasında
Erkekler askerlik anılarını anlatırken gözleri parlar.
Ama o parıltı bazen travma, bazen gurur.
Birisi der ki:
— “Ben sabaha kadar nöbet tuttum, yağmurda sırılsıklam oldum.”
Diğeri hemen atlar:
— “O da bir şey mi, ben sabah 5’te horozla kavga ettim.”
Hepimiz biliriz, bu anılar kutsaldır.
Ama itiraf edelim: Yarısı süslenmiştir.
Çünkü askerliğin yüzde 50’si beklemek, yüzde 50’si anlatmaktır.

---
Peki Ne Zaman Kalkar?
Ciddi cevabı isteyenler için söylüyorum:
Askerlik, bizim kültürel DNA’mızda “erkekliğe geçiş” olarak kodlanmış durumda.
Yani kalkması değil, şekil değiştirmesi daha olası.
Belki gelecekte herkes VR gözlükle “sanal askerlik” yapar.
Evde otururken “Santral Nöbet 2.0” oyununa gireriz.
Düşünün:
Komutan hologram, eğitim online, yemek molası 15 saniye reklam arası.
Ve sonunda sistem şöyle der:
“Tebrikler, askerlik görevini tamamladınız. Şimdi kahvenizi alabilirsiniz.”

---
Forumdaşlara Soru: Sence Kalkar mı, Yoksa Biz Kandırılıyor muyuz?
Evet, şimdi sözü size bırakıyorum sevgili forumdaşlar.
Sizce bu zorunlu askerlik bir gün kalkar mı?
Yoksa hepimiz “bedelli umutlarıyla” yaşlanacak mıyız?
Belki de devlet bir gün sabah kalkar ve şöyle der:
“Arkadaşlar, artık herkes influencer olsun. Askerliğe gerek yok, takipçi sayısına göre vatan savunması yapıyoruz.”

Sizce hangimiz daha önce kurtulur?
Bedelli mi, evlilik mi, yoksa beklemek mi?
Yorumlarda görüşelim, kahkahalar eksik olmasın!
---
Bir gün gerçekten zorunlu askerlik kalkarsa, emin olun forumda şu başlığı açacağım:
“Arkadaşlar Kalktı! Artık Hepimiz Huzurlu!”
Ama o güne kadar, mizahımız eksik olmasın. Çünkü biz gülersek, askerlik bile kısa gelir!
