Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Süleyman İtimat, “Tüberkülozda erken Teşhisin Değeri” konferansında tüberküloz hastalığına ait bilgiler verdi. Öbür ismiyle verem hastalığı olan tüberkülozun eski bilinen hastalıklardan biri olduğunu tabir eden İnanç, verem hastalığının Mycobacterium Tuberculosis isimli bakteriden, basilden kaynaklandığını aktardı.
İnanç, bu hastalığın hava yolu ile yayılabilen bulaşıcı bir hastalık olduğunu söz ederek, “Tüberküloz, beraberinde tedavisi olan bir hastalık bulunmasına karşın tedavi edilmediği takdirde ölümcül olabiliyor. Verem kıymetli bir halk sıhhati sıkıntısıdır. Dünyada yaklaşık 9 milyon tüberküloz hastası olduğu iddia edilmektedir. 1,5 milyon hasta bu hastalıktan dolayı kaybedilmektedir” dedi.
İtimat, kelamlarına şöyleki devam etti: “Faal tüberküloz hastalığı olan bireylerin öksürmesi, aksırması, konuşması, hapşırması daha sonrası havaya salınan ve saçılan tüberküloz basillerinin sağlam şahıslar tarafınca alınması kararı vakit ortasında hastalık gelişebilmektedir. Temas daha sonrası çabucak hastalık gelişmez. Basili almış olan herkes hasta olmaz. Tüberküloz basili almış kişi hasta olmadıkça bulaştırıcı değildir. Hastanın kullandığı çatal, kaşık, bardak, tabak, havlu üzere kullandığı eşyalar ile bulaşma olmaz. Temaslı kişinin, enfekte olan kişi ile uzun müddet bir arada olması, ek hastalıklarının olması, bağışıklığın vakit ortasında azalması hastalığın akciğerlere yerleşmesini ve öteki organlara yayılımını hızlandırır. Tüberküloz hastalığı en epey akciğerleri tutmakla bir arada tüm organ ve sistemleri tutabilir. Tutulan organa nazaran de farklı şikayetlerle karşımıza çıkabilir.“
“GÜNEŞ IŞIĞI ÖNEMLİ”
Tüberküloz hastalığının erken tanısı ve tedavisinin kıymetli olduğuna dikkat çeken İtimat, “Balgam numunesinde mikroskobik incelemede basilin görülmesi ve birebir balgam meselade kültür tekniği ile de teşhis konulabilmektedir. Sistemli tedavi ile haftalar ortasında bulaşıcılık kaybolur. Tüberküloz basili güneş ışığına karşı hassastır ve kısa müddette yok olur. Bu niçinle hastaların kaldığı odanın sık havalanması, güneş alması değerlidir” tabirlerini kullandı.
“TEK TEDAVİ YOLU İLAÇ KULLANIMI”
Tüberküloz hastalığı ilaçlarla tedavi edilebileceğinin altını çizen İnanç, “Hastalığın ilaç tedavisinden diğer bir tedavi seçeneği yoktur. Günümüzde verem mikrobunu öldüren kuvvetli ilaçlar vardır. Basilleri tesirli bir şeklide yok etmek ve direnç gelişmenini önlemek için ortalama 6 ay kadar tedavi verilir. Temel olarak 4 ilaç ile iki ay kadar ağır tedaviye başlanır ve dört ay kadar 2 ilaç ile tedavi devam eder. Kimi özel hastalık durumlarında tedavi müddetleri ve ilaçlar değişebilmektedir” diye konuştu.
“ÖNEMLİ OLAN KORUNMAK”
Hastalıktan korunmanın emellerinden da bahseden İtimat, kelamlarını şöyleki tamamladı: “Hastalıktan korunmanın gayesi, faal veremi olan bulaştırıcı olan hastaların acilen tedavisi, BCG aşısı, gerekli durumlarda gözetici tedavinin verilmesi ve tüberküloz bulaşmasının önlenmesini kapsar. BCG aşısı bilinenin tersine hastalıktan değil, hastalığa bağlı olarak gelişebilecek miliyer tüberküloz ve menenjitten korur.“
İnanç, bu hastalığın hava yolu ile yayılabilen bulaşıcı bir hastalık olduğunu söz ederek, “Tüberküloz, beraberinde tedavisi olan bir hastalık bulunmasına karşın tedavi edilmediği takdirde ölümcül olabiliyor. Verem kıymetli bir halk sıhhati sıkıntısıdır. Dünyada yaklaşık 9 milyon tüberküloz hastası olduğu iddia edilmektedir. 1,5 milyon hasta bu hastalıktan dolayı kaybedilmektedir” dedi.
İtimat, kelamlarına şöyleki devam etti: “Faal tüberküloz hastalığı olan bireylerin öksürmesi, aksırması, konuşması, hapşırması daha sonrası havaya salınan ve saçılan tüberküloz basillerinin sağlam şahıslar tarafınca alınması kararı vakit ortasında hastalık gelişebilmektedir. Temas daha sonrası çabucak hastalık gelişmez. Basili almış olan herkes hasta olmaz. Tüberküloz basili almış kişi hasta olmadıkça bulaştırıcı değildir. Hastanın kullandığı çatal, kaşık, bardak, tabak, havlu üzere kullandığı eşyalar ile bulaşma olmaz. Temaslı kişinin, enfekte olan kişi ile uzun müddet bir arada olması, ek hastalıklarının olması, bağışıklığın vakit ortasında azalması hastalığın akciğerlere yerleşmesini ve öteki organlara yayılımını hızlandırır. Tüberküloz hastalığı en epey akciğerleri tutmakla bir arada tüm organ ve sistemleri tutabilir. Tutulan organa nazaran de farklı şikayetlerle karşımıza çıkabilir.“
“GÜNEŞ IŞIĞI ÖNEMLİ”
Tüberküloz hastalığının erken tanısı ve tedavisinin kıymetli olduğuna dikkat çeken İtimat, “Balgam numunesinde mikroskobik incelemede basilin görülmesi ve birebir balgam meselade kültür tekniği ile de teşhis konulabilmektedir. Sistemli tedavi ile haftalar ortasında bulaşıcılık kaybolur. Tüberküloz basili güneş ışığına karşı hassastır ve kısa müddette yok olur. Bu niçinle hastaların kaldığı odanın sık havalanması, güneş alması değerlidir” tabirlerini kullandı.
“TEK TEDAVİ YOLU İLAÇ KULLANIMI”
Tüberküloz hastalığı ilaçlarla tedavi edilebileceğinin altını çizen İnanç, “Hastalığın ilaç tedavisinden diğer bir tedavi seçeneği yoktur. Günümüzde verem mikrobunu öldüren kuvvetli ilaçlar vardır. Basilleri tesirli bir şeklide yok etmek ve direnç gelişmenini önlemek için ortalama 6 ay kadar tedavi verilir. Temel olarak 4 ilaç ile iki ay kadar ağır tedaviye başlanır ve dört ay kadar 2 ilaç ile tedavi devam eder. Kimi özel hastalık durumlarında tedavi müddetleri ve ilaçlar değişebilmektedir” diye konuştu.
“ÖNEMLİ OLAN KORUNMAK”
Hastalıktan korunmanın emellerinden da bahseden İtimat, kelamlarını şöyleki tamamladı: “Hastalıktan korunmanın gayesi, faal veremi olan bulaştırıcı olan hastaların acilen tedavisi, BCG aşısı, gerekli durumlarda gözetici tedavinin verilmesi ve tüberküloz bulaşmasının önlenmesini kapsar. BCG aşısı bilinenin tersine hastalıktan değil, hastalığa bağlı olarak gelişebilecek miliyer tüberküloz ve menenjitten korur.“