Ramazan ayı boyunca sahura kalmayla bir arada bozulacak uyku tertibi hakkında konuşan Eskişehir Kent Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kısmı ve Uyku Merkezi’nde nazaranvli Prof. Dr. Vural Fidan, “İftar saatinden daha sonra uyarıcı özeliği olan çay, kahve ve sigara tüketiminde çoka kaçılmaması, bitki çaylarının tüketilmesi gerekir” dedi.
hayatımızın biroldukça alanını direkt etkileyen uyku sistemi, Ramazan ayının gelişiyle birlikte değişecek. Gece saatlerinde sahur için bölünen uyku, metabolizma dahil beden işlevlerinde büyük değişikliğe niye olacak. Bu değişiklikten olabildiğince az etkilenmek için bireylerin dikkat etmesi gereken konular olduğunu belirten Prof. Dr. Vural Fidan, ikazlarda bulundu. Ramazan mühletince gece birkaç saat erken yatıp sahurdan daha sonra uyumamanın daha sağlıklı olduğunu belirten Fidan, uyku apnesi sendromu olanları dikkat etmeleri konusunda ayrıyeten uyardı.
RAMAZANDA SAHURDAN daha sonra UYUMAMAYA UĞRAŞ GÖSTERMEK GEREKİR
Uyku bölünmesinin biroldukça meseleye sebep olduğunu belirten Prof. Dr. Vural Fidan, sahurdan daha sonra uyumamanın daha verimli gün geçirmeden yardımcı olacağını söylemiş oldu. İftarda yediklerimizden fazla iftar daha sonrası da fazla çay, kahve ve sigara tüketiminin uyku tertibini ziyadesiyle etkilediğini belirten Fidan, “Ramazan ayında sahura kalkıldığı için oruç tutan şahısların uyku nizamlarında kimi değişiklikler ortaya çıkar. Sahura kalkma sebebiyle uykuya dalma müddeti uzar ve toplam uyku müddeti nispeten kısalır. Bu sebeple iftar saatinden daha sonra uyarıcı özeliği olan çay, kahve ve sigara tüketiminde çoka kaçılmaması, bitki çaylarının tüketilmesi gerekir. Toplam uyku müddetinin kısalması ise bedenen ve zihnen dinlenmemize mani olur. Sahurdan daha sonra uyunup yeniden kalkıldığında ise bütün ritim bozulur. Bu da çoklukla 10. gün sonunda tesirini göstermeye başlar. İnsanların bütün metabolizma ve işlevleri değişmiş olur. İnsanların Ramazanda daha dikkatli olmaları gerekir. Daha yavaşça yemek yenilmeli, iftardan daha sonra ve uyumadan evvel en az 1 saat dinlenilmesi gereklidir. Ramazanda olağan uyku saatinden 1 ya da 1,5 saat evvel yatılması gerekir” dedi.
‘UYKU APNESİ SENDROMU OLAN HASTALARIN RAMAZAN AYINDA YAŞADIKLARI MESELELER ARTAR’
Gece uyku esnasında horlama ve nefes durması üzere belirtileri bulunan uyku apnesi sendromu hastalarının Ramazan ayında beslenme kaynaklı sorunlarla karşılaşabileceğini belirten Prof. Dr. Vural Fidan, dikkat edilmediği takdirde hayati risklerin ortaya çıkabileceğini söylemiş oldu. İftarda ve sahurda, yavaşça ve az kalorili besinlerin tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Fidan, şu tabirleri kullandı:
“Horlama ve buna eşlik eden nefes durmaları bulunan uyku apnesi sendromu olan hastaların Ramazan ayında yaşadıkları sıkıntılar artar. Tıkayıcı uyku apnesi sendromu olan hastaların iftar ve sahurda dikkatsizce ağır yemek tüketmesinin, bu bireylerin uyku devrinde hayati riskler ortaya çıkarabilir. Yemek yedikten kısa bir süre daha sonra uykuya dalan apne sendromlu hastalarda üst teneffüs yolu kasları yeterlice gevşer ve hava pasajını tama yakın kapatır. Bu sebeple horlama şiddeti artar ve nefes durmalarının müddetlerinde uzama ortaya çıkar. Nefes durmalarının uzaması, kandaki oksijenin de daha fazla düşmesine sebep olarak kalp ve damar hastalıkları için risk oluşturur. Horlama yakınması olup, sabahları yorgun ve baş ağrısı ile uyanan şahısların Ramazanda mideyi yormayan yavaşça ve az kalorili besinler tüketmeleri, sahurda çok seviyede yemek yememesi, sahur daha sonrası tekrar uyumak için çabucak yatmaması gerekir.”
hayatımızın biroldukça alanını direkt etkileyen uyku sistemi, Ramazan ayının gelişiyle birlikte değişecek. Gece saatlerinde sahur için bölünen uyku, metabolizma dahil beden işlevlerinde büyük değişikliğe niye olacak. Bu değişiklikten olabildiğince az etkilenmek için bireylerin dikkat etmesi gereken konular olduğunu belirten Prof. Dr. Vural Fidan, ikazlarda bulundu. Ramazan mühletince gece birkaç saat erken yatıp sahurdan daha sonra uyumamanın daha sağlıklı olduğunu belirten Fidan, uyku apnesi sendromu olanları dikkat etmeleri konusunda ayrıyeten uyardı.
RAMAZANDA SAHURDAN daha sonra UYUMAMAYA UĞRAŞ GÖSTERMEK GEREKİR
Uyku bölünmesinin biroldukça meseleye sebep olduğunu belirten Prof. Dr. Vural Fidan, sahurdan daha sonra uyumamanın daha verimli gün geçirmeden yardımcı olacağını söylemiş oldu. İftarda yediklerimizden fazla iftar daha sonrası da fazla çay, kahve ve sigara tüketiminin uyku tertibini ziyadesiyle etkilediğini belirten Fidan, “Ramazan ayında sahura kalkıldığı için oruç tutan şahısların uyku nizamlarında kimi değişiklikler ortaya çıkar. Sahura kalkma sebebiyle uykuya dalma müddeti uzar ve toplam uyku müddeti nispeten kısalır. Bu sebeple iftar saatinden daha sonra uyarıcı özeliği olan çay, kahve ve sigara tüketiminde çoka kaçılmaması, bitki çaylarının tüketilmesi gerekir. Toplam uyku müddetinin kısalması ise bedenen ve zihnen dinlenmemize mani olur. Sahurdan daha sonra uyunup yeniden kalkıldığında ise bütün ritim bozulur. Bu da çoklukla 10. gün sonunda tesirini göstermeye başlar. İnsanların bütün metabolizma ve işlevleri değişmiş olur. İnsanların Ramazanda daha dikkatli olmaları gerekir. Daha yavaşça yemek yenilmeli, iftardan daha sonra ve uyumadan evvel en az 1 saat dinlenilmesi gereklidir. Ramazanda olağan uyku saatinden 1 ya da 1,5 saat evvel yatılması gerekir” dedi.
‘UYKU APNESİ SENDROMU OLAN HASTALARIN RAMAZAN AYINDA YAŞADIKLARI MESELELER ARTAR’
Gece uyku esnasında horlama ve nefes durması üzere belirtileri bulunan uyku apnesi sendromu hastalarının Ramazan ayında beslenme kaynaklı sorunlarla karşılaşabileceğini belirten Prof. Dr. Vural Fidan, dikkat edilmediği takdirde hayati risklerin ortaya çıkabileceğini söylemiş oldu. İftarda ve sahurda, yavaşça ve az kalorili besinlerin tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Fidan, şu tabirleri kullandı:
“Horlama ve buna eşlik eden nefes durmaları bulunan uyku apnesi sendromu olan hastaların Ramazan ayında yaşadıkları sıkıntılar artar. Tıkayıcı uyku apnesi sendromu olan hastaların iftar ve sahurda dikkatsizce ağır yemek tüketmesinin, bu bireylerin uyku devrinde hayati riskler ortaya çıkarabilir. Yemek yedikten kısa bir süre daha sonra uykuya dalan apne sendromlu hastalarda üst teneffüs yolu kasları yeterlice gevşer ve hava pasajını tama yakın kapatır. Bu sebeple horlama şiddeti artar ve nefes durmalarının müddetlerinde uzama ortaya çıkar. Nefes durmalarının uzaması, kandaki oksijenin de daha fazla düşmesine sebep olarak kalp ve damar hastalıkları için risk oluşturur. Horlama yakınması olup, sabahları yorgun ve baş ağrısı ile uyanan şahısların Ramazanda mideyi yormayan yavaşça ve az kalorili besinler tüketmeleri, sahurda çok seviyede yemek yememesi, sahur daha sonrası tekrar uyumak için çabucak yatmaması gerekir.”