Mas nedir üretim ?

Ela

New member
Mas Nedir Üretim? İnsan Emeği, Akıl ve Ruhun Buluştuğu Nokta

Selam dostlar,

Bugün sizlerle uzun zamandır zihnimi meşgul eden bir konuyu paylaşmak istiyorum: “Mas nedir üretim?”

Belki sabah işe giderken eline kahvesini alıp düşünenlerdendiniz, belki de atölyede, fabrikada, mutfakta ya da bir tasarım masasında üretimin tam ortasında olanlardansınız. Ama hepimiz, farkında olalım ya da olmayalım, “üretim” kavramının içindeyiz. Peki bu “mas” denen şey nedir, üretimle nasıl bir bağ kurar?

Bir köyde ekmeğini elleriyle yoğuran bir kadınla, robotik kollarla araba üreten bir mühendisin hikâyesi, sanıldığından çok daha yakındır birbirine. Çünkü her ikisi de “değer” üretir — biri ekmekle karın doyurur, diğeri fikirle geleceği kurar.

---

Mas: Emekle Şekillenen Duruş

“Mas” sözcüğü, kökenine indiğimizde hem “masa”ya hem de “meşakkat”e yakın bir anlam taşır. Bir şeyin üzerinde düşünülüp, üretildiği alanı simgeler. Bu yüzden “mas nedir üretim?” diye sorduğumuzda aslında şu soruyu da sormuş oluruz:

> “İnsan emeği ve bilinci, bir ürüne nasıl dönüşür?”

Üretim, sadece fiziksel bir faaliyet değildir; aynı zamanda aklın, ruhun ve elin birleşimiyle ortaya çıkan bir süreçtir. Bir marangozun tahta parçasını şekillendirirken duyduğu huzur, bir yazılımcının kod yazarken yakaladığı akış hali, ya da bir annenin evde reçel kaynatırken içine kattığı sevgi… Hepsi üretimdir, hepsi “mas”ın bir yüzünü temsil eder.

---

Verilere Göre: Üretim, İnsanlığın Nabzı

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 raporuna göre, küresel üretim sektöründe kadınların oranı %39’a, erkeklerin oranı ise %61’e ulaşmış durumda. Ancak dikkat çeken nokta şu: Kadınlar özellikle yaratıcı üretim alanlarında (tasarım, gıda, tekstil, dijital içerik) hızla artarken, erkekler mekanik ve mühendislik temelli üretimlerde yoğunlaşıyor.

Bu dağılım bize şunu söylüyor:

- Erkekler, üretime genellikle “çözüm odaklı” yaklaşıyor. Onlar için süreç, sonuca giden bir yol.

- Kadınlar ise üretimi “duygusal ve topluluk merkezli” bir eylem olarak görüyor. Yani ürettikleri şeyin sadece işe yaraması değil, birilerine dokunması da önemli.

Bu fark, üretimin insani yönünü daha da anlamlı kılıyor. Örneğin, Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre kadın girişimcilerin %64’ü “ürünüm topluma fayda sağlasın” derken, erkek girişimcilerin %71’i “ürünüm pazarda fark yaratsın” diyor.

---

Bir Hikâye: Ahmet’in Tezgâhı ve Zeynep’in Atölyesi

Bir Anadolu kasabasında iki farklı üretim hikâyesi…

Ahmet, küçük bir torna atölyesinde çalışıyor. Her sabah erken kalkıyor, çayını içip makinesinin başına geçiyor. Onun için üretim, disiplin ve sonuç demek. “Bir vida tam oturmazsa, sistem çöker” diyor. Sayısal ölçüler, milimetrik hassasiyet onun dünyası.

Aynı kasabada Zeynep var. Evinde küçük bir sabun atölyesi kurmuş. Bitkisel yağlardan el yapımı sabunlar üretiyor. Onun için üretim, dokunuş ve anlam demek. “Her sabunu yaparken birine iyi gelsin diye dua ederim,” diyor.

İkisi de üretiyor. Ama birinin üretimi “mükemmel çalışsın”, diğerininki “güzel hissettirsin” diye şekilleniyor.

İşte “mas” tam da bu iki kutbun kesişiminde duruyor: akıl ile kalbin birleştiği üretim alanı.

---

Üretimde Cinsiyetin Ötesi: İnsanlık Boyutu

Toplum olarak bazen üretimi sadece “ekonomik değer” olarak görüyoruz. Ancak üretim, aynı zamanda kim olduğumuzu anlatan bir dil.

Bir kadın örgü örerken ya da bir erkek tamir yaparken aslında aynı şeyi yapıyor: kendini ifade ediyor.

Japon kültüründeki “Monozukuri” kavramı — yani “ruhla üretmek” — bu durumu mükemmel özetler. Üretmek, sadece bir iş değil, bir yaşam biçimidir. Bu bakış açısı, üretimi hem maddi hem manevi bir boyuta taşır. Çünkü “mas” bir masa değil, bir ruh hâlidir.

---

Geleceğin Masası: Dijital Emeğin Yükselişi

Bugün üretim masası artık sadece fiziksel bir tezgâh değil. Laptop ekranında kod yazan biri, 3D yazıcıdan model çıkaran bir genç, ya da YouTube’da eğitim içeriği hazırlayan bir kadın… hepsi yeni çağın üreticileri.

Dijitalleşmeyle birlikte, bilgi üretimi, içerik üretimi ve duygusal üretim kavramları öne çıkıyor.

McKinsey’in 2025 tahminine göre, dünya çapında “yaratıcı üretim” sektörleri toplam ekonomik üretimin %15’ini oluşturacak. Bu, üretimin artık sadece sanayiyle değil, insanın iç dünyasıyla da beslendiğini gösteriyor.

---

Sonuç: Mas, Hepimizin İçinde

Mas nedir üretim?

Bir marangozun talaş kokusunda, bir annenin mutfak buharında, bir tasarımcının ekran ışığında saklı olan insan hikâyesidir.

Üretmek, var olmanın en insani hâlidir. Kadın ya da erkek, fark etmez — her üretim, bir ruhun dışa yansımasıdır.

Belki de “mas” dediğimiz şey, hepimizin kalbinde duran o küçük çalışma alanıdır:

Emek, akıl ve sevgiyle yoğrulan bir masa.

---

Peki Siz Ne Düşünüyorsunuz?

- Sizce üretim bir zorunluluk mu, yoksa bir kendini ifade biçimi mi?

- Erkeklerin ve kadınların üretime bakışı gerçekten bu kadar farklı mı, yoksa toplumsal rollere mi sıkışıyoruz?

- “Mas” sizce sadece bir iş alanı mı, yoksa bir yaşam felsefesi mi?

Forumdaşlar, siz ne düşünüyorsunuz?

Yorumlarda, kendi üretim hikâyelerinizi, atölyelerinizi, ya da “masalarınızı” paylaşın.

Çünkü bu konu, hepimizin hayatına bir yerinden dokunuyor — tıpkı bir masanın etrafında toplanan dostlar gibi.