Rüzgâr Gücü Santrallerinin adeta istilasına sahne olan Karaburun, bu sefer de Güneş Gücü Santralleri’nin (GES) tehdidi altında.
Cumhurbaşkanlığı sonucu ile üç yılı aşkın müddettir Özel Etraf Muhafaza Bölgesi (ÖÇKB) statüsünde olan Karaburun Yarımadası’nda inşaat faaliyetleri epey sonlu biçimde yürütülürken, mera alanında bulunan yaklaşık 120 hektarlık saha Rüzgâr ve Güneş gücü yatırımcılarına tahsis edildi.
Kelam konusu tahsisler, Karaburun’da tek başına 252 Megavat konseyi gücünde santral yatırımı olan Lodos Elektrik Üretim A.Ş’ye yapıldı.
// “YATIRIMCI ŞİRKETLER İLE BİRTAKIM MEDYA KÜMELERİ
ORTASINDAKİ BAĞI İBRETLE İZLİYORUZ…”
Yapılan tahsis hakkında değerlendirmelerde bulunan Karaburun Belediye Lideri İlkay Girgin Erdoğan, ilçe sonlarında konseyi RES projelerinin 331 Megavat (MW) heyeti güce ulaştığını belirterek, Türkiye sonları ortasında bir ilçede bu kadar ağır santral inşasının örneği olmadığını belirtti.
Karaburun Belediyesi’ne karşı hükümete yakın medya kümeleri tarafınca yapılan temelsiz ataklar ile RES projeleri sahipleri içinde dikkat alımlı bir bağ olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “İlçemiz hudutları ortasında RES lisansı alan sermaye kümeleri ile bize saçma sapan savlar ile çabucak her gün saldıran medya kümeleri içindeki organik bağı görüyor ve ibretle izliyoruz. Ön lisans alıp yatırıma başlamayan şirketlerden de benzeri hücumları bekliyoruz. Her şeyin farkındayız.” dedi.
Güç Piyasası Düzenleme Kurulu’ndan yatırım için ön lisans alan bir şirketin 48 MW şurası gücündeki projesi ile bir arada toplam şurası gücün 381 MW’a ulaşacağına dikkat çeken Erdoğan, RES projelerine tahsis edilen alanların yarımadanın yüzölçümünün yüzde 71’ine ulaştığını tabir etti.
// “KARABURUN’DAN ÖBÜR YERDE RÜZGÂR
ESMİYOR MU, GÜNEŞ AÇMIYOR MU?”
Yatırımcılara RES projesinin yapıldığı alanlarda, hibrit santral ismi altında GES yatırımı için de lisans verilmesi ile santral kulelerinin altlarında aslına bakarsanız epey hudutlu kullanılan meraların da kullanım dışı kalacağını kaydeden İlkay Girgin Erdoğan şu değerlendirmeyi yaptı:
“İlçemizdeki sivil insiyatiflerle birlikte RES’lerle ilgili uğraş ederken, artık bir de GES projeleri ile gayret etmek zorundayız. Ancak pes etmeyeceğiz. Tabiatımızı, ormanlarımızı, denizimizi, canlı hayatını müdafaaya kararlıyız. Herkes hesabını bu duruma bakılırsa yapmalı. Tekraren söz ettiğimiz bir gerçek var. Türkiye üzere yanlışlı siyasetler yüzünden güçte ithal kaynak bataklığına batmış bir ülkede, yenilenebilir güce karşı çıkmak akıl dışılıktır. RES’ler, GES’ler, Biyokütle santralleri, hatta etrafa ziyan vermediği takdirde JES’ler de kurulabilir. Fakat tabiat olağanüstüsü ilçemizin RES ve GES istilasına uğramasına, adeta santraller içinde boğulmasına da dur diyeceğiz. Lakin şu soruyu sormak hakkımız olsa gerek: niye tüm yatırımcılar Karaburun’a doluşuyor? Öteki yerlerde rüzgâr esmiyor mu, öteki yerlerde güneş açmıyor mu?”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Cumhurbaşkanlığı sonucu ile üç yılı aşkın müddettir Özel Etraf Muhafaza Bölgesi (ÖÇKB) statüsünde olan Karaburun Yarımadası’nda inşaat faaliyetleri epey sonlu biçimde yürütülürken, mera alanında bulunan yaklaşık 120 hektarlık saha Rüzgâr ve Güneş gücü yatırımcılarına tahsis edildi.
Kelam konusu tahsisler, Karaburun’da tek başına 252 Megavat konseyi gücünde santral yatırımı olan Lodos Elektrik Üretim A.Ş’ye yapıldı.
// “YATIRIMCI ŞİRKETLER İLE BİRTAKIM MEDYA KÜMELERİ
ORTASINDAKİ BAĞI İBRETLE İZLİYORUZ…”
Yapılan tahsis hakkında değerlendirmelerde bulunan Karaburun Belediye Lideri İlkay Girgin Erdoğan, ilçe sonlarında konseyi RES projelerinin 331 Megavat (MW) heyeti güce ulaştığını belirterek, Türkiye sonları ortasında bir ilçede bu kadar ağır santral inşasının örneği olmadığını belirtti.
Karaburun Belediyesi’ne karşı hükümete yakın medya kümeleri tarafınca yapılan temelsiz ataklar ile RES projeleri sahipleri içinde dikkat alımlı bir bağ olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “İlçemiz hudutları ortasında RES lisansı alan sermaye kümeleri ile bize saçma sapan savlar ile çabucak her gün saldıran medya kümeleri içindeki organik bağı görüyor ve ibretle izliyoruz. Ön lisans alıp yatırıma başlamayan şirketlerden de benzeri hücumları bekliyoruz. Her şeyin farkındayız.” dedi.
Güç Piyasası Düzenleme Kurulu’ndan yatırım için ön lisans alan bir şirketin 48 MW şurası gücündeki projesi ile bir arada toplam şurası gücün 381 MW’a ulaşacağına dikkat çeken Erdoğan, RES projelerine tahsis edilen alanların yarımadanın yüzölçümünün yüzde 71’ine ulaştığını tabir etti.
// “KARABURUN’DAN ÖBÜR YERDE RÜZGÂR
ESMİYOR MU, GÜNEŞ AÇMIYOR MU?”
Yatırımcılara RES projesinin yapıldığı alanlarda, hibrit santral ismi altında GES yatırımı için de lisans verilmesi ile santral kulelerinin altlarında aslına bakarsanız epey hudutlu kullanılan meraların da kullanım dışı kalacağını kaydeden İlkay Girgin Erdoğan şu değerlendirmeyi yaptı:
“İlçemizdeki sivil insiyatiflerle birlikte RES’lerle ilgili uğraş ederken, artık bir de GES projeleri ile gayret etmek zorundayız. Ancak pes etmeyeceğiz. Tabiatımızı, ormanlarımızı, denizimizi, canlı hayatını müdafaaya kararlıyız. Herkes hesabını bu duruma bakılırsa yapmalı. Tekraren söz ettiğimiz bir gerçek var. Türkiye üzere yanlışlı siyasetler yüzünden güçte ithal kaynak bataklığına batmış bir ülkede, yenilenebilir güce karşı çıkmak akıl dışılıktır. RES’ler, GES’ler, Biyokütle santralleri, hatta etrafa ziyan vermediği takdirde JES’ler de kurulabilir. Fakat tabiat olağanüstüsü ilçemizin RES ve GES istilasına uğramasına, adeta santraller içinde boğulmasına da dur diyeceğiz. Lakin şu soruyu sormak hakkımız olsa gerek: niye tüm yatırımcılar Karaburun’a doluşuyor? Öteki yerlerde rüzgâr esmiyor mu, öteki yerlerde güneş açmıyor mu?”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı