Beslenme ve Diyet Uzmanı Pakize Gizem Akgül, kanser tedavisi daha sonrasında hastaların beslenme sıkıntıları yaşadığına değinerek, “Cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi üzere tedaviler hastalarda beslenme yetersizliğine, kilo kaybına niye olabiliyor ve beslenme meseleleri tedavi sürecini olumsuz etkiliyor. Kanser hastalarının yaklaşık yüzde 54’ü iştahsızlık sorunu yaşıyor. Kanser tedavisi sırasında her iki hastanın birinde iştahsızlık görülüyor” dedi.
Diyetisyen Akgül, kanser tedavi biçimlerinden biri olan kemoterapi ilaçlarının, sağlıklı hücreler üzerinde yan tesirlere de niye olduğunu belirterek, “Kemoterapi alırken birtakım hastaların kullandığı bitkisel eserler ve bitkisel karışımlar tedavinin tesirini azaltabiliyor ve yan tesirlere niye olabiliyor, bu olumsuz durumlarla karşılaşmamak için doktor bilgisi ve onayı olmadan bu eserleri kullanmamak gerekir” diye konuştu.
“BULANTI YAŞAYANLAR AZ VE SIK BESLENMELİ”
Kemoterapi alırken en sık duyulan şikayetlerden birinin bulantı ve kusma meseleleri olduğunu lisana getiren Diyetisyen Akgül, fizikî niçinler kadar ruhsal süreçlerin de kusmaya yol açabileceğini söylemiş oldu. Kusma ve bulantı sorunu yaşayan hastaların az ve sık aralıklarla beslenmesi ve az yağlı besinleri tercih etmesi gerektiğine dikkat çeken Diyetisyen Akgül şunları önerdi:
“Yemek sırasında sıvı azaltılması semptomları hafifçeletir. Zencefilli-tuzlu krakerler, leblebi, haşlanmış makarna, yoğurtla hazırlanmış çorbalar, yağsız tost, grisini-etimek ile az yağlı peynirler tüketilebilir. Naneli/limonlu şekerler, az şekerli limonata, kuru meyveler orta öğün olarak rahatlatan alternatiflerden olabilir. Hastalar, sıcak hazırlanmış besinlerden çok dondurma, yavaşça sütlü tatlılar üzere soğuk yiyecekleri daha rahat tüketebilir. Çok yağlı ve baharatlı, acı besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır.”
Akgül, beraberinde ağız hijyenine kıymet verilmesi ve kusma daha sonrası ağzın çabucak çalkalanarak temizlenmesi gerektiğini anımsattı.
“İSHAL TEDAVİ EDİLMEZSE HASTANE YATIŞINA niye OLABİLİR”
Diyetisyen Akgül, tedavi edilmezse ishalin hastalarda sıvı ve elektrolit kaybına, beslenme yetersizliğine hatta hastane yatışlarına niye olabileceğine işaret ederek, “İshali durdurmaya yönelik sıvı alımı arttırılmalı, beslenmede potasyum ve sodyum içeren besinlere yer verilmeli. İshalin toparlamasına yardımcı, pektin içeriği yüksek muz, şeftali, elma üzere meyveler tüketilebilir. Yoğurt ve yoğurt ile hazırlanan pirinçli çorbalar, ayran, haşlanmış patates ve makarna, pirinç lapası, haşlanmış yumurta, beyaz ekmek, pişmiş havuç, tuzlu kraker üzere yiyecekler tercih edilebilir. Çok baharatlı, yağlı, lif içeriği yüksek besinlerden bu vakitte kaçınılmalı” halinde konuştu.
“HASTALARIN YÜZDE 50’Den çokSI KABIZLIK YAŞIYOR”
Tedavide bir fazlaca faktörün kabızlık semptomuna niye olabileceğini belirten Akgül, “Yapılan bir çalışmaya bakılırsa hastaların yüzde 54’ü tedavi sürecinde yahut rastgele bir müddetçte kabızlık sorunu yaşıyor. Kâfi sıvı alımı sağlanma, gaz yapan besinlerden kaçınma, posa içeriği yüksek kepekli ve tam tahıl eserleri, zerzevat içeren yemek ve çorbalar, yulaf ezmesi, kuru meyveler (incir, kayısı, erik, hurma), kavrulmamış yağlı tohumlar (fındık, ceviz, badem, fıstık), kabak ve ay çekirdeği üzere tohumlardan faydalanılmalıdır” dedi.
METALİK TADA KARŞI GÜZEL KOKULU BAHARATLAR
İlaç tedavisinin başlamasıyla bir arada bir epey hastanın artık eskisi üzere tıpkı besinde birebir lezzeti alamadığını lisana getiren Diyetisyen Akgül, “Hastalar ağzında metalik bir tat olduğunu lisana getiriyor. Kokusu ve imajı hoş olan besinlerin seçimi bu vakitte kıymettir. Baharatlar (nane, kekik, fesleğen, defne yaprağı, biberiye), sarımsak ve soğan üzere lezzet vericiler yemeklerin daha yeterli tüketimini sağlamaya yardımcı olabilir. Ekşi içecekler ve yiyeceklerin tüketimi hastalar içi daha kolay olmaktadır. Limon ve portakal ve sularının tüketimi ve yemeklere eklemesi tüketimi kolaylaştırabilir” diyerek tekliflerini anlattı.
“AĞIZ KURULUĞUNDA SIVI TÜKETİMİ YEMEYİ DE KOLAYLAŞTIRIR”
Akgül, mukozitlerin kanser tedavisi bakılırsan hastaların hayat kalitesini düşürerek, beslenme yetersizliğine sebep olduğunun altını çizdi. bu vakitte çiğnemesi kolay, yumuşak besinler tüketilmesini tavsiye eden Akgül, ağız kuruluğuyla başa çıkmak için de şunları söylemiş oldu:
“Çorbalar, sütlü tatlılar, taze sıkılmış meyve suları, zerzevat püreleri hazırlanabilir. bu vakitte protein alımını arttırabilmek için içine süt eklemiş omletler, et yahut yumurta eklemiş çorbalar, yavaşça kıyma eklenmiş yoğurt çorbaları hazırlanabilir. Bilhassa sert kabuklu yemişler (fındık, badem, ceviz) toz haline getirilip meyve suları, sütlü tatlılar ve yoğurdun içine eklenerek besin pahasını yükseltebilir. Tüketim sırasında pipet kullanması tüketimi arttırabilir. Yemek tüketirken yanında sıvı tüketimi de yemeyi kolaylaştırır. Portakal, kivi, limon üzere ekşi meyve ve sularının, asitli, acı, fazla baharatlı, salçalı, hayli sıcak besinlerden ve sert kraker, gevrek, sert çiğ sebzelerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Dondurma, meybuzlar, meyve sularını dondurarak tüketmek ağzın yumuşayarak besin tüketimi alımını kolaylaştırabilir.”
Diyetisyen Akgül, kanser tedavi biçimlerinden biri olan kemoterapi ilaçlarının, sağlıklı hücreler üzerinde yan tesirlere de niye olduğunu belirterek, “Kemoterapi alırken birtakım hastaların kullandığı bitkisel eserler ve bitkisel karışımlar tedavinin tesirini azaltabiliyor ve yan tesirlere niye olabiliyor, bu olumsuz durumlarla karşılaşmamak için doktor bilgisi ve onayı olmadan bu eserleri kullanmamak gerekir” diye konuştu.
“BULANTI YAŞAYANLAR AZ VE SIK BESLENMELİ”
Kemoterapi alırken en sık duyulan şikayetlerden birinin bulantı ve kusma meseleleri olduğunu lisana getiren Diyetisyen Akgül, fizikî niçinler kadar ruhsal süreçlerin de kusmaya yol açabileceğini söylemiş oldu. Kusma ve bulantı sorunu yaşayan hastaların az ve sık aralıklarla beslenmesi ve az yağlı besinleri tercih etmesi gerektiğine dikkat çeken Diyetisyen Akgül şunları önerdi:
“Yemek sırasında sıvı azaltılması semptomları hafifçeletir. Zencefilli-tuzlu krakerler, leblebi, haşlanmış makarna, yoğurtla hazırlanmış çorbalar, yağsız tost, grisini-etimek ile az yağlı peynirler tüketilebilir. Naneli/limonlu şekerler, az şekerli limonata, kuru meyveler orta öğün olarak rahatlatan alternatiflerden olabilir. Hastalar, sıcak hazırlanmış besinlerden çok dondurma, yavaşça sütlü tatlılar üzere soğuk yiyecekleri daha rahat tüketebilir. Çok yağlı ve baharatlı, acı besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır.”
Akgül, beraberinde ağız hijyenine kıymet verilmesi ve kusma daha sonrası ağzın çabucak çalkalanarak temizlenmesi gerektiğini anımsattı.
“İSHAL TEDAVİ EDİLMEZSE HASTANE YATIŞINA niye OLABİLİR”
Diyetisyen Akgül, tedavi edilmezse ishalin hastalarda sıvı ve elektrolit kaybına, beslenme yetersizliğine hatta hastane yatışlarına niye olabileceğine işaret ederek, “İshali durdurmaya yönelik sıvı alımı arttırılmalı, beslenmede potasyum ve sodyum içeren besinlere yer verilmeli. İshalin toparlamasına yardımcı, pektin içeriği yüksek muz, şeftali, elma üzere meyveler tüketilebilir. Yoğurt ve yoğurt ile hazırlanan pirinçli çorbalar, ayran, haşlanmış patates ve makarna, pirinç lapası, haşlanmış yumurta, beyaz ekmek, pişmiş havuç, tuzlu kraker üzere yiyecekler tercih edilebilir. Çok baharatlı, yağlı, lif içeriği yüksek besinlerden bu vakitte kaçınılmalı” halinde konuştu.
“HASTALARIN YÜZDE 50’Den çokSI KABIZLIK YAŞIYOR”
Tedavide bir fazlaca faktörün kabızlık semptomuna niye olabileceğini belirten Akgül, “Yapılan bir çalışmaya bakılırsa hastaların yüzde 54’ü tedavi sürecinde yahut rastgele bir müddetçte kabızlık sorunu yaşıyor. Kâfi sıvı alımı sağlanma, gaz yapan besinlerden kaçınma, posa içeriği yüksek kepekli ve tam tahıl eserleri, zerzevat içeren yemek ve çorbalar, yulaf ezmesi, kuru meyveler (incir, kayısı, erik, hurma), kavrulmamış yağlı tohumlar (fındık, ceviz, badem, fıstık), kabak ve ay çekirdeği üzere tohumlardan faydalanılmalıdır” dedi.
METALİK TADA KARŞI GÜZEL KOKULU BAHARATLAR
İlaç tedavisinin başlamasıyla bir arada bir epey hastanın artık eskisi üzere tıpkı besinde birebir lezzeti alamadığını lisana getiren Diyetisyen Akgül, “Hastalar ağzında metalik bir tat olduğunu lisana getiriyor. Kokusu ve imajı hoş olan besinlerin seçimi bu vakitte kıymettir. Baharatlar (nane, kekik, fesleğen, defne yaprağı, biberiye), sarımsak ve soğan üzere lezzet vericiler yemeklerin daha yeterli tüketimini sağlamaya yardımcı olabilir. Ekşi içecekler ve yiyeceklerin tüketimi hastalar içi daha kolay olmaktadır. Limon ve portakal ve sularının tüketimi ve yemeklere eklemesi tüketimi kolaylaştırabilir” diyerek tekliflerini anlattı.
“AĞIZ KURULUĞUNDA SIVI TÜKETİMİ YEMEYİ DE KOLAYLAŞTIRIR”
Akgül, mukozitlerin kanser tedavisi bakılırsan hastaların hayat kalitesini düşürerek, beslenme yetersizliğine sebep olduğunun altını çizdi. bu vakitte çiğnemesi kolay, yumuşak besinler tüketilmesini tavsiye eden Akgül, ağız kuruluğuyla başa çıkmak için de şunları söylemiş oldu:
“Çorbalar, sütlü tatlılar, taze sıkılmış meyve suları, zerzevat püreleri hazırlanabilir. bu vakitte protein alımını arttırabilmek için içine süt eklemiş omletler, et yahut yumurta eklemiş çorbalar, yavaşça kıyma eklenmiş yoğurt çorbaları hazırlanabilir. Bilhassa sert kabuklu yemişler (fındık, badem, ceviz) toz haline getirilip meyve suları, sütlü tatlılar ve yoğurdun içine eklenerek besin pahasını yükseltebilir. Tüketim sırasında pipet kullanması tüketimi arttırabilir. Yemek tüketirken yanında sıvı tüketimi de yemeyi kolaylaştırır. Portakal, kivi, limon üzere ekşi meyve ve sularının, asitli, acı, fazla baharatlı, salçalı, hayli sıcak besinlerden ve sert kraker, gevrek, sert çiğ sebzelerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Dondurma, meybuzlar, meyve sularını dondurarak tüketmek ağzın yumuşayarak besin tüketimi alımını kolaylaştırabilir.”