İş Bankası GM Ortan: TL mevduatta yüzde 50 oranını tutturmak üzere maksadımız yok, mudi tercihlerine saygılı olunmalı

Zakariya

Global Mod
Global Mod
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Ortan, TL mevduat oranının zorlamayla bir yere vardırılacak husus olmadığını ve mudi tercihlerine saygılı olunması gerektiğini söylemiş oldu.


İş Bankası Genel Müdürü Hakan Ortan, bankanın TL mevduatta yüzde 50 oranını yakalama üzere bir maksadı olmadığını lisana getirerek bunun neticelerina da katlanacaklarını vurguladı. Ortan, müşteri tercihlerine saygılı olmak gerektiğini ve İş Bankası’nın yanlış bir adım atmayacağını belirtti.

Bankacılık kesiminde TL mevduat oranına göre getirilen menkul değer tutma zaruriliği konusunda ikazlarda bulunan ve dal için külfetli süreçler getirebileceğini vurgulayan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Ortan, bankasında yüzde 50 TL mevduat oranı maksadı olmayacağına dikkat çekti. Ortan, yüzde 50 TL mevduat gayesinin ülke için yararlı bir şey olduğunu düşünmediğini belirterek müşteri tercihlerine saygılı olmak gerektiğini lisana getirdi.

Genel Müdür Hakan Ortan, geçen ay sonu Merkez Bankası’nın yabancı para mevduat oranına bakılırsa menkul değer tutma zaruriliği ölçüsünü ve yılbaşından itibaren TL mevduat oranı yüzde 50’nin altında kalanlara daha fazla alım mecburiliği getirmesinin akabinde telaşlarını lisana getirmişti. Uzun vadeli ve düşük faizli tahvil tutma zorunluluğunun bankaları riske açık hale getirdiğini vurgulayan Ortan, hür piyasa iktisadı şartlarına dönülmesini istemişti.

neticeleri her neyse katlanıyoruz

Geçen hafta İzmir’de girişimcilik şubesi açılışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ortan, makroihtiyati önlemde bir değişiklik olmadığını hatırlatarak tasalarını lisana getirirken epey net bir ileti verdiğini hatırlattı. Ortan, TL mevduat oranında yüzde 50’yi tutturma üzere bir amacının olmadığına işaret ederek “bu biçimde bir maksadımız olmayacak, bu biçimde bir amaç arkadaşlara da vermedim. Zira bunun ekonomi için, ülke için yararlı bir şey olduğunu düşünmüyorum. Bunun rastgele bir yararı olduğuna inansam esasen gönülden gelerek dayanak olurum. Bu durum zorlamayla bir yere vardırılacak olan bir bahis değil. Hem altını çizdiğim şey var, müşteri tercihlerine saygılı olmak gerekir dedim. İşte o hürmet çerçevesinde biz işimizi teknik olarak yapıyoruz onun sonuçları her neyse de onun neticelerina katlanıyoruz” dedi. Ortan, bu kararı değiştirmek için İş Bankası’nın yanlış bir adım atmayacağını, yanlış bir adım atıldığını ya da yanlış adım atılmasına niye olacak bir durum olduğunu gördüğünde de o serzenişi, uyarıyı yapacağına dikkat çekerek “Çünkü o yanlış adımdan çekindiğim için o uyarıyı yapıyorum. Bildiri hayli netti ardında duruyorum lakin biz banka olarak rastgele bir aksiyon almıyoruz” diye konuştu.

Kurumlar adapte olmaya çalışıyor

Finansa erişimde kim ne derse desin bir önemli badire olduğunu, finansa erişim meselesinin devam ettiğini söz eden İş Bankası Genel Müdürü Hakan Ortan, şu biçimde konuştu
: “Bir şeyi epeyce yenidenlamanızın bir manası yok, zira mevzunun pahasını düşürüyorsunuz ve artık hususun kıymeti de kaybolmaya başlıyor. Bu problemler ömrümüzde var ve bu sıkıntılarla yaşamayı öğreniyoruz. Zira bizim en büyük özelliğimiz ahenk sağlayabilmektir. Türk insanı, bu coğrafyada yaşayan beşerler bu tıp belirsizliklere süratli adapte oldukları için varlar. Hele kurumlar bu kadar yıldır buna çabuk ahenk sağladıkları için varlar. O niçinle ortada bir belirsizlik hakim, yaratılıyor, dediğim şeyler yerinde duruyor ancak artık kurumlar ve herkes ona adapte olmaya çalışıyor ve ona bakılırsa bir strateji belirliyor. Onda da herkes son derece başarılı olduğunu görüyorum. Ustalıkla bu gereksinimi yönetebiliyor.”

Serbest piyasadan uzaklaşınca çok regülasyon kaçınılmaz

Aran, “Bir sefer özgür piyasanın dinamiklerinden uzaklaşmaya başladığınız vakit çok regülasyon kaçınılmaz hale geliyor. Belirsizlik ve regülasyon birbirini doğuran bir şey. Piyasanın kendi dengelenme sistemleri var. yıllardır alışık olduğu ve iktisattaki yanlışlıkları düzelten doğal dengeleme düzenekleri var. O dengeleme sistemleri doğal ortamında işler. Onu bozduğunuz vakit o düzenekler devreye girmediği için sizin her seferinde regülasyonla müdahaleyle o dengeyi sağlamanız lazım. Bir şeyin doğal olanıyla insan eliyle yapılanı içindeki efor tartışılmaz. Artık o efor için enerji harcıyoruz. Bu da fazlaca da bir şey kazandırmıyor. Gücümüzü daha verimli kullanabiliriz” dedi.