Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş, Zanka TV Youtube kanalında Ferit Atay’ın sıcak gündeme ait sorularını yanıtlandırdı.
-BTP Başkanı Hüseyin Baş’tan siyasete Game Of Thrones benzetmesi, Saray’a metaverse göndermesi…
– Anayasaya nazaran üçüncü sefer adaylık hakkı olmayan Erdoğan aday olursa ben de adayım
– Özelleştirme ve AB’ye ahenk diye çiftçiyi bitirdiler
– Türkiye’de emlak fiyatı değil vatandaşlık satma fiyatı belirliyoruz
– Esad ile anlaşarak Suriyelileri gönderirim
– Metaverse, sarayda gözlükleri takıp, tüm ülkeyi bu biçimde zannetmek üzere bir şey…
– Çocuklarımız ‘Büyünce Atatürk olacağım’ dediklerinde bu iş tamamdır
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş, Zanka TV Youtube kanalında Ferit Atay’ın sıcak gündeme ait sorularını yanıtlandırdı.
Programa BTP’nin kurucu başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ı anarak başlayan Hüseyin Baş, 14 Nisan’ın Haydar Baş’ın ikinci vefat yıl dönümü olduğunu hatırlattı ve “Bizim partimiz bir fikir, fikir partisidir, bir okul adeta. Buradan epey insan yetişti, Türkiye siyasetine katıldı. Bu fikrin, siyasetin mimarı merhum genel liderimiz Prof. Dr. Haydar Baş’ı, 14 Nisan günü Türkiye’nin bütün vilayetlerinde birebir anda düzenlenecek salon programlarıyla anacağız. O’nu hem anacağız hem anlatacağız” dedi.
“Türkiye’de taht oyunları oynanıyor”
Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarına ait sorulara da karşılık veren BTP Önderi, yaşananları bir periyodun dünyaca ünlü dizisi Game Of Thrones’e (Taht Oyunları) benzetti.
Baş, “Türkiye’de taht oyunları mesabesinde bir müddetç işliyor. Kim aday olacak, nasıl olacak? Millet İttifakı’nın adayını merak ediyoruz fakat Cumhur İttifakı’nın adayı da en az Millet İttifakı’nın adayı kadar değer arz ediyor. Bunun konuşulmadığı bir yerde, başka tarafın adayı konuşuluyor. Spekülasyonlar üzerinden Cumhurbaşkanı belirlenmez. Cumhurbaşkanı kıymetli bir kavram, hele de başkanlık sisteminde cumhurbaşkanı Türkiye’nin bütün yetki merkezi” dedi.
“Erdoğan 3. defa adaylık hakkı var ise ben de adayım”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasaya nazaran 3. sefer aday olmasının mümkün olmadığını da tabir eden BTP başkanı şöyleki devam etti; “Tabi anayasa ne kadar dinleniyor, bunu vakit ortasında gördük lakin anayasaya göre bu olamıyor. Şayet Cumhurbaşkanımız üçüncü defa aday olacaksa ben de YSK’ya gidip Cumhurbaşkanı adaylığımı açıklayacağım. Benim de önümde bir mahzur var. Anayasamıza nazaran 40 yaşının altındakiler Cumhurbaşkanı adayı olamıyor. Ben de 40 yaşının altında bu ülkenin yüzde 60 ile tıpkı yaş ortalamasının ortasında olan bir beşerim. ötürüsıyla Sayın Cumhurbaşkanımız 3. kere aday olabiliyorsa ben de YSK’ya müracaat yapacağım.”
Merkez Bankası’nın kasası nasıl boşaldı?
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş programda iktisat üzerine de değerlendirmeler yaptı.
Baş şunları söylemiş oldu; “Merkez Bankası tam takır kuru bakır. Bu kadar dövize gereksinim olunan bir ortamda dövizi durduramıyorum. ötürüsıyla benim cari açık vermemem lazım. Bizim SEKA diye bir fabrikamız vardı. Bunları özelleştirdiler, gerisinden da tek tek kapatıldı ve biz bugün 3 milyar dolarlık kağıt ithal ettik. Ben şayet SEKA’ya bugün sahip olsaydım, kendi kağıdımı üretseydim 3 milyar dolar cebimde olacaktı. Biz her yıl 2,5 milyar dolarlık buğday, 4 milyar dolarlık pamuk, 1,5 milyar dolarlık soya fasulyesi ithal ediyoruz. Yalnızca 11-12 milyar dolar kendi katma kıymetimizi oluşturabileceğimiz eserleri yurt haricinden ithal ediyoruz. Niçin? Özelleştirme ismi atında, AB ahenk maddeleri ismi altında, tahditler ismi altında çiftçiyi bitirdiler, Cumhuriyetin kazanımı olan üreten fabrikaları bitirdiler. Her şeyi ithal ediyoruz ve ‘ paramız var ki ithal ediyoruz’ diyorlar. daha sonra döviz patlıyor ve daha sonra da kur muhafazalı mevduat deniyor enflasyon patlıyor.”
“Konutta vatandaşlık fiyatına endeksli enflasyon var”
Konut piyasasındaki fahiş fiyatlara da değinen Hüseyin Baş sorunun yabancılardan kaynaklandığını tabir etti.
Baş, “Türkiye’de bir emlak enflasyonu var. Biz Türkiye’de emlak fiyatı belirlemiyoruz bugün, vatandaşlık satma fiyatı belirliyoruz. Türkiye’de yerli kim mesken alabiliyor? Girin bugün ilanlara bakın ‘vatandaşlığa uygundur’ diye yazıyor. Vatandaşlık fiyatına endeksli bir enflasyonumuz var konutta. İşte biz bunu değiştireceğiz. Biz 84 milyonluk bir ülkeyiz ve herkes rahat etsin” dedi.
“Gidecekler, beni Ümit Özdağ’a bağlatma…”
Giderek büyüyen sığınmacı sıkıntısına da değinen Hüseyin Baş, “Ben Esad ile görüşerek bu sorunu çözerim. Bunu diyebilecek bir siyaset var mı Türkiye’de? Esad benim komşu devletimin devlet lideri. Sen kabul etsen de bu biçimde, etmesen de bu biçimde. BM’de toplantı oluyor buraya Suriye ismine Esad yahut Esad’ın bir temsilcisi katılıyor. Burası bir devlet ve bu devletin bir yöneticisi var. ötürüsıyla senin ülkende mülteci yahut sığınmacı olarak yaşayan o ülkenin insanlarıyla ilgili bir sorun yaşıyorsan, ki bugün yaşıyoruz, bunu bu devletin yöneticisi ile oturur çözersin. Ben bunu yaparım diyen bir irade var mı? Ben Hüseyin Baş olarak bunu yaparım ve emin olun bu işi 3 gün ortasında yaparım” tabirlerini kullandı.
“Suriye ya da Afganistan’dan adam gelmiş. Bu katil mi, hırsız mı? Bunun tüzel ve toplumsal durumu nedir? Ben bunu bilmeden alıp sokağa saldım, her yerde yaşayabiliyor, birçoğumuzdan da lüks ve rahat hayat yaşıyor” diyen BTP önderi, “Esad geri dönün dediği biçimde gitmeyenler var? bu biçimde ne yapacaksınız?” sorusuna ise şu dikkat alımlı yanıtı verdi; “Gidecekler, beni Ümit Özdağ’a bağlatma… O gidecek, o denli bir şey yok. Bu ülkede hukuk diye bir gerçeklik var. örneğin Türkiye’den vize istemeyen ülkeler var. Bu ülkelerde 90 gün kalabilirsin ancak 91. gün tekmeyi basar sana. Bunlara vatandaşlık verilmiş, neyin vatandaşlığını veriyorsun, neye nazaran veriyorsun? Ben bu ülkenin vatandaşı olabilmek için dedemi kaybettim, babam 40 yıl bu ülkenin geleceği için gayret etti. Benimle o adam birebir statüde, olmaz. Bunu kabul etmiyorum lakin öncelikli olarak bu sorunu çözmemiz lazım.”
Saray’a metaverse göndermesi…
Ülkenin ortasında bulunduğu ekonomik durumunu ve yöneticilerin probleme bakışını metaverse göndermesi yaparak açıklayan Baş şu biçimde konuştu; “Türkiye’de bu kadar yoksulluk varken bir gözlük takıyoruz ve bir sarayın ortasındayız ve bu sarayın ortasında o denli bir hayat yaşıyoruz ki, zannediyoruz Türkiye’nin her yeri bu biçimde. Hepimiz güçlü, hepimiz düzgünüz. Bugün bizi yönetenlerin yaşadığı hayat ve bize gösterdiği şey metaversenin ta kendisi…”
“Türk gencinin rol modeli Atatürk olmalı”
Konuşmasında Türk gençliğinin bir rol modele gereksinimi olduğunu da tabir eden BTP önderi, bu rol modelin Mustafa Kemal Atatürk olduğuna dikkat çekti.
Baş, “Çocuklarımıza ‘büyüyünce ne olacaksın’ diye sorduğumuzda ‘Atatürk olacağım’ dediklerinde bu iş tamamdır. Ben bunu sevimli görünmek için söylemiyorum. Ben bunu kendi adıma hayal ediyorum ve herkese de tavsiye ediyorum. Atatürk’ün ortasında çocukluk da var, hengame da var, barış da var, dostluk da var, teknoloji de var, gelecek de var, her şey var. Türk gençliğine bir rol model lazım. Bu gençliğin rol modeli Atatürk olmak zorundadır. Bu benim ülkemin geleceğidir aksi biçimde elimizde vatan diye bir şey kalmaz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
-BTP Başkanı Hüseyin Baş’tan siyasete Game Of Thrones benzetmesi, Saray’a metaverse göndermesi…
– Anayasaya nazaran üçüncü sefer adaylık hakkı olmayan Erdoğan aday olursa ben de adayım
– Özelleştirme ve AB’ye ahenk diye çiftçiyi bitirdiler
– Türkiye’de emlak fiyatı değil vatandaşlık satma fiyatı belirliyoruz
– Esad ile anlaşarak Suriyelileri gönderirim
– Metaverse, sarayda gözlükleri takıp, tüm ülkeyi bu biçimde zannetmek üzere bir şey…
– Çocuklarımız ‘Büyünce Atatürk olacağım’ dediklerinde bu iş tamamdır
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş, Zanka TV Youtube kanalında Ferit Atay’ın sıcak gündeme ait sorularını yanıtlandırdı.
Programa BTP’nin kurucu başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ı anarak başlayan Hüseyin Baş, 14 Nisan’ın Haydar Baş’ın ikinci vefat yıl dönümü olduğunu hatırlattı ve “Bizim partimiz bir fikir, fikir partisidir, bir okul adeta. Buradan epey insan yetişti, Türkiye siyasetine katıldı. Bu fikrin, siyasetin mimarı merhum genel liderimiz Prof. Dr. Haydar Baş’ı, 14 Nisan günü Türkiye’nin bütün vilayetlerinde birebir anda düzenlenecek salon programlarıyla anacağız. O’nu hem anacağız hem anlatacağız” dedi.
“Türkiye’de taht oyunları oynanıyor”
Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarına ait sorulara da karşılık veren BTP Önderi, yaşananları bir periyodun dünyaca ünlü dizisi Game Of Thrones’e (Taht Oyunları) benzetti.
Baş, “Türkiye’de taht oyunları mesabesinde bir müddetç işliyor. Kim aday olacak, nasıl olacak? Millet İttifakı’nın adayını merak ediyoruz fakat Cumhur İttifakı’nın adayı da en az Millet İttifakı’nın adayı kadar değer arz ediyor. Bunun konuşulmadığı bir yerde, başka tarafın adayı konuşuluyor. Spekülasyonlar üzerinden Cumhurbaşkanı belirlenmez. Cumhurbaşkanı kıymetli bir kavram, hele de başkanlık sisteminde cumhurbaşkanı Türkiye’nin bütün yetki merkezi” dedi.
“Erdoğan 3. defa adaylık hakkı var ise ben de adayım”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasaya nazaran 3. sefer aday olmasının mümkün olmadığını da tabir eden BTP başkanı şöyleki devam etti; “Tabi anayasa ne kadar dinleniyor, bunu vakit ortasında gördük lakin anayasaya göre bu olamıyor. Şayet Cumhurbaşkanımız üçüncü defa aday olacaksa ben de YSK’ya gidip Cumhurbaşkanı adaylığımı açıklayacağım. Benim de önümde bir mahzur var. Anayasamıza nazaran 40 yaşının altındakiler Cumhurbaşkanı adayı olamıyor. Ben de 40 yaşının altında bu ülkenin yüzde 60 ile tıpkı yaş ortalamasının ortasında olan bir beşerim. ötürüsıyla Sayın Cumhurbaşkanımız 3. kere aday olabiliyorsa ben de YSK’ya müracaat yapacağım.”
Merkez Bankası’nın kasası nasıl boşaldı?
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş programda iktisat üzerine de değerlendirmeler yaptı.
Baş şunları söylemiş oldu; “Merkez Bankası tam takır kuru bakır. Bu kadar dövize gereksinim olunan bir ortamda dövizi durduramıyorum. ötürüsıyla benim cari açık vermemem lazım. Bizim SEKA diye bir fabrikamız vardı. Bunları özelleştirdiler, gerisinden da tek tek kapatıldı ve biz bugün 3 milyar dolarlık kağıt ithal ettik. Ben şayet SEKA’ya bugün sahip olsaydım, kendi kağıdımı üretseydim 3 milyar dolar cebimde olacaktı. Biz her yıl 2,5 milyar dolarlık buğday, 4 milyar dolarlık pamuk, 1,5 milyar dolarlık soya fasulyesi ithal ediyoruz. Yalnızca 11-12 milyar dolar kendi katma kıymetimizi oluşturabileceğimiz eserleri yurt haricinden ithal ediyoruz. Niçin? Özelleştirme ismi atında, AB ahenk maddeleri ismi altında, tahditler ismi altında çiftçiyi bitirdiler, Cumhuriyetin kazanımı olan üreten fabrikaları bitirdiler. Her şeyi ithal ediyoruz ve ‘ paramız var ki ithal ediyoruz’ diyorlar. daha sonra döviz patlıyor ve daha sonra da kur muhafazalı mevduat deniyor enflasyon patlıyor.”
“Konutta vatandaşlık fiyatına endeksli enflasyon var”
Konut piyasasındaki fahiş fiyatlara da değinen Hüseyin Baş sorunun yabancılardan kaynaklandığını tabir etti.
Baş, “Türkiye’de bir emlak enflasyonu var. Biz Türkiye’de emlak fiyatı belirlemiyoruz bugün, vatandaşlık satma fiyatı belirliyoruz. Türkiye’de yerli kim mesken alabiliyor? Girin bugün ilanlara bakın ‘vatandaşlığa uygundur’ diye yazıyor. Vatandaşlık fiyatına endeksli bir enflasyonumuz var konutta. İşte biz bunu değiştireceğiz. Biz 84 milyonluk bir ülkeyiz ve herkes rahat etsin” dedi.
“Gidecekler, beni Ümit Özdağ’a bağlatma…”
Giderek büyüyen sığınmacı sıkıntısına da değinen Hüseyin Baş, “Ben Esad ile görüşerek bu sorunu çözerim. Bunu diyebilecek bir siyaset var mı Türkiye’de? Esad benim komşu devletimin devlet lideri. Sen kabul etsen de bu biçimde, etmesen de bu biçimde. BM’de toplantı oluyor buraya Suriye ismine Esad yahut Esad’ın bir temsilcisi katılıyor. Burası bir devlet ve bu devletin bir yöneticisi var. ötürüsıyla senin ülkende mülteci yahut sığınmacı olarak yaşayan o ülkenin insanlarıyla ilgili bir sorun yaşıyorsan, ki bugün yaşıyoruz, bunu bu devletin yöneticisi ile oturur çözersin. Ben bunu yaparım diyen bir irade var mı? Ben Hüseyin Baş olarak bunu yaparım ve emin olun bu işi 3 gün ortasında yaparım” tabirlerini kullandı.
“Suriye ya da Afganistan’dan adam gelmiş. Bu katil mi, hırsız mı? Bunun tüzel ve toplumsal durumu nedir? Ben bunu bilmeden alıp sokağa saldım, her yerde yaşayabiliyor, birçoğumuzdan da lüks ve rahat hayat yaşıyor” diyen BTP önderi, “Esad geri dönün dediği biçimde gitmeyenler var? bu biçimde ne yapacaksınız?” sorusuna ise şu dikkat alımlı yanıtı verdi; “Gidecekler, beni Ümit Özdağ’a bağlatma… O gidecek, o denli bir şey yok. Bu ülkede hukuk diye bir gerçeklik var. örneğin Türkiye’den vize istemeyen ülkeler var. Bu ülkelerde 90 gün kalabilirsin ancak 91. gün tekmeyi basar sana. Bunlara vatandaşlık verilmiş, neyin vatandaşlığını veriyorsun, neye nazaran veriyorsun? Ben bu ülkenin vatandaşı olabilmek için dedemi kaybettim, babam 40 yıl bu ülkenin geleceği için gayret etti. Benimle o adam birebir statüde, olmaz. Bunu kabul etmiyorum lakin öncelikli olarak bu sorunu çözmemiz lazım.”
Saray’a metaverse göndermesi…
Ülkenin ortasında bulunduğu ekonomik durumunu ve yöneticilerin probleme bakışını metaverse göndermesi yaparak açıklayan Baş şu biçimde konuştu; “Türkiye’de bu kadar yoksulluk varken bir gözlük takıyoruz ve bir sarayın ortasındayız ve bu sarayın ortasında o denli bir hayat yaşıyoruz ki, zannediyoruz Türkiye’nin her yeri bu biçimde. Hepimiz güçlü, hepimiz düzgünüz. Bugün bizi yönetenlerin yaşadığı hayat ve bize gösterdiği şey metaversenin ta kendisi…”
“Türk gencinin rol modeli Atatürk olmalı”
Konuşmasında Türk gençliğinin bir rol modele gereksinimi olduğunu da tabir eden BTP önderi, bu rol modelin Mustafa Kemal Atatürk olduğuna dikkat çekti.
Baş, “Çocuklarımıza ‘büyüyünce ne olacaksın’ diye sorduğumuzda ‘Atatürk olacağım’ dediklerinde bu iş tamamdır. Ben bunu sevimli görünmek için söylemiyorum. Ben bunu kendi adıma hayal ediyorum ve herkese de tavsiye ediyorum. Atatürk’ün ortasında çocukluk da var, hengame da var, barış da var, dostluk da var, teknoloji de var, gelecek de var, her şey var. Türk gençliğine bir rol model lazım. Bu gençliğin rol modeli Atatürk olmak zorundadır. Bu benim ülkemin geleceğidir aksi biçimde elimizde vatan diye bir şey kalmaz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı