Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ), dünya nüfusunun neredeyse tamamının, insan sıhhatini tehdit eder nitelikte hava soluduğunu deklare etti.
Raporda dünya nüfusunun yüzde 99’unun, DSÖ’nün kaliteli hava standartlarının gerisinde ve insan sıhhatini tehdit edici hava kurallarında yaşadığı vurgulandı.
İncelenen ülke ve kentlerin hepsinde havanın, bedene ziyan verici oranda ince parçacıklı unsur ve azot dioksit içerdiği, bu elementlerin en çok orta ve düşük gelirli ülkelerdeki havada bulunduğu bilgisi paylaşıldı.
ZİYANLI HUSUS ORANLARI 11 YILDA 6 KATTAN FAZLA ARTTI
Havadaki ziyanlı parçacıklı unsur ölçüsünü ölçen PM2,5 ve PM10 oranlarının yaklaşık 2 bin kentte son 11 yılda 6 kattan fazla yükseldiği kaydedildi. Bu parçacıklı unsurların soluma yoluyla akciğer ve kan sirkülasyonuna girerek felce ve teneffüs hastalıklarına yol açabileceği bildirildi.
DSÖ Hava Kalite Yönergesi uyarınca ülkelere, ‘hava kalitesini sistemli takip ederek hava kirliliğinin kaynaklarını tanımlama‘, ‘yemek pişirme, ısınma ve aydınlatma üzere günlük muhtaçlıklar için etraf dostu güç kullanmasını teşvik etme‘, ‘kentlerde ferdî araç kullanmasını azaltmak için toplu taşıma imkanlarını geliştirme‘, ‘yenilenebilir güç üreten konut edindirme siyasetlerini benimseme‘, ‘lokal atık idaresi sanayisini güçlendirme‘ ve ‘zirai atık yakma faaliyetlerini azaltma‘ tavsiyelerinde bulunuldu.
Önlenebilir etraf meselelerinin dünyada yılda 13 milyondan fazla kişinin vefatına yol açtığı verisi paylaşılarak, 7 Nisan Dünya Sıhhat Günü öncesinde memleketler arası topluluğa ‘insanların ve cihanın sıhhatini muhafaza‘ daveti yapıldı.
Raporda sözlerine yer verilen DSÖ Genel Yöneticisi Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, güç tüketiminin oluşturduğu hava kirliliğine dair mevcut kaygıların, etraf dostu güç muhtaçlığının ehemmiyetini ortaya koyduğunu belirterek, “Yüksek fosil yakıt meblağları, güç güvenliği ve iklim değişikliği üzere sıhhat problemlerinin ele alınmasının aciliyeti, dünyanın fosil yakıtlara daha az bağımlı olma yolunda ilerleme gerekliliğinin altını çiziyor” açıklamasında bulundu.
Raporda dünya nüfusunun yüzde 99’unun, DSÖ’nün kaliteli hava standartlarının gerisinde ve insan sıhhatini tehdit edici hava kurallarında yaşadığı vurgulandı.
İncelenen ülke ve kentlerin hepsinde havanın, bedene ziyan verici oranda ince parçacıklı unsur ve azot dioksit içerdiği, bu elementlerin en çok orta ve düşük gelirli ülkelerdeki havada bulunduğu bilgisi paylaşıldı.
ZİYANLI HUSUS ORANLARI 11 YILDA 6 KATTAN FAZLA ARTTI
Havadaki ziyanlı parçacıklı unsur ölçüsünü ölçen PM2,5 ve PM10 oranlarının yaklaşık 2 bin kentte son 11 yılda 6 kattan fazla yükseldiği kaydedildi. Bu parçacıklı unsurların soluma yoluyla akciğer ve kan sirkülasyonuna girerek felce ve teneffüs hastalıklarına yol açabileceği bildirildi.
DSÖ Hava Kalite Yönergesi uyarınca ülkelere, ‘hava kalitesini sistemli takip ederek hava kirliliğinin kaynaklarını tanımlama‘, ‘yemek pişirme, ısınma ve aydınlatma üzere günlük muhtaçlıklar için etraf dostu güç kullanmasını teşvik etme‘, ‘kentlerde ferdî araç kullanmasını azaltmak için toplu taşıma imkanlarını geliştirme‘, ‘yenilenebilir güç üreten konut edindirme siyasetlerini benimseme‘, ‘lokal atık idaresi sanayisini güçlendirme‘ ve ‘zirai atık yakma faaliyetlerini azaltma‘ tavsiyelerinde bulunuldu.
Önlenebilir etraf meselelerinin dünyada yılda 13 milyondan fazla kişinin vefatına yol açtığı verisi paylaşılarak, 7 Nisan Dünya Sıhhat Günü öncesinde memleketler arası topluluğa ‘insanların ve cihanın sıhhatini muhafaza‘ daveti yapıldı.
Raporda sözlerine yer verilen DSÖ Genel Yöneticisi Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, güç tüketiminin oluşturduğu hava kirliliğine dair mevcut kaygıların, etraf dostu güç muhtaçlığının ehemmiyetini ortaya koyduğunu belirterek, “Yüksek fosil yakıt meblağları, güç güvenliği ve iklim değişikliği üzere sıhhat problemlerinin ele alınmasının aciliyeti, dünyanın fosil yakıtlara daha az bağımlı olma yolunda ilerleme gerekliliğinin altını çiziyor” açıklamasında bulundu.