TEMA Vakfı ve Doğuş Çay iş birliği ile 2016 yılında Rize’de başlatılan ‘Her Dem Toprak İçin’ projesi 6 yılı geride bıraktı. 2021 yılında başlayan üçüncü etap çalışmalarında, yüzde 38 olan çaydaki randıman artışı yüzde 55’e yükseldi.
Sürdürülebilir çay tarımının temelini oluşturan toprak sıhhatinin korunması emeliyle TEMA Vakfı ve Doğuş Çay iş birliği ile 2016 yılında Rize’de başlatılan ‘Her Dem Toprak İçin’ projesi 6 yılı geride bıraktı. 2021 yılında başlayan üçüncü etap çalışmalarında, yüzde 38 olan çaydaki randıman artışı yüzde 55’e yükseldi. 2022 yılı sonuna kadar devam edecek üçüncü etapta, Trabzon ve Artvin vilayetlerinde de başlayan örnek bahçe uygulamalarının yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Sürdürülebilir çay tarımı için örnek bahçeler aracılığıyla yanlışsız ziraî uygulamaların üreticilere gösterilmesini ve bu uygulamaların yaygınlaştırılmasını hedefleyen ‘Her Dem Toprak İçin’ projesi sürat kesmeden devam ediyor. Çay topraklarındaki asitleşme sorunu hakkında toplumsal paydaşlara yönelik farkındalık çalışmalarıyla başlayan ve 6 yıldır muvaffakiyet ile devam eden proje yardımıyla hayata geçirilen örnek bahçelerde yüzde 55 randıman artışı sağlandı.
2016 yılında TEMA Vakfı ve Doğuş Çay iş birliğiyle dünyanın sayılı çay üretim merkezlerinden biri olan Rize’de başlatılan proje kapsamında, Trabzon ve Artvin vilayetlerinde seçilen örnek bahçeler de projeye dahil edildi. 2022 yılında gerçekleştirilecek çalışmalarla, bu vilayetlerdeki çay bahçelerinde de örnek uygulamaların yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Sürdürülebilir çay tarımı uygulamalarının yaygınlaşması en büyük hedefimiz”
Projede bugüne kadar elde edilen kazanımlara değinen TEMA Vakfı İdare Konseyi Lideri Deniz Ataç; “Her Dem Toprak İçin projesinin 2016 – 2020 yılları içinde yürütülen birinci iki etabında, çok kimyasal gübre kullanmasının toprakta yarattığı asitlik probleminin toprak sıhhatine ve çay tarımına olumsuz tesirleri konusunda farkındalık sağlamakla bir arada çay tarımı için gerçek uygulamaların gösterilmesine yük verdik. Elde edilen başarılı sonuçların çay tarımı yapılan tüm bölge bahçelerine yaygınlaştırılması gerektiği niyetiyle Doğuş Çay ile iş birliğimizi 2023 yılına kadar uzatma sonucu aldık ve projede 3. etap çalışmalarımızı başlattık. Bu kapsamda 2016 yılından bugüne kadar 12 binden çok şahsa eğitimlerle ulaştık. 6 olan örnek uygulama bahçe sayımızı Trabzon ve Artvin vilayetinden de ek bahçeler ile 9’a çıkardık. Toprak yapısındaki güzelleşme ile bir arada geçmiş devirlerde uygulamalarına başlanan uygulama bahçelerinde komşu parsellere kıyasla yüzde 55, yeni bahçelerde ise uygulamanın birinci yılı bulunmasına karşın yüzde 17 randıman artışı sağladık. Bahçelerde gerçekleştirilen örnek uygulamaların çay kalitesine tesiri görmek hedefiyle bu yıl birinci sefer yaptığımız yaprak tahlillerinde çayın tat ve aroması üzerinde kıymetli tesiri olan toplam polifenol ölçüsünde uygulama bahçeleri lehine yaklaşık yüzde 18 üzere değerli bir oranda olumlu tesir oluştuğunu gözlemledik. Uygulamaların çay randımanı ve kalitesine olan tesirlerini 2022 yılında da izlemeye devam edeceğiz” dedi.
“Rize ile başlayan seyahatimiz çayın yetiştiği tüm topraklara uzanacak”
2016 yılında TEMA Vakfı ile birlikte hayata geçirdikleri ‘Her Dem Toprak İçin’ projesiyle tüm Türkiye’de farkındalık yarattıklarını, artık Rize haricindeki vilayetlerde de uygulamaların artırılmasını hedeflediklerini belirten Doğuş Çay İdare Şurası Üyesi Olağanüstü Karakan Batallı, “Çayın ana vatanı Rize’den çıkan bir marka olarak çay tarımının aktif ve verimli biçimde yapılabilmesi en değerli evvelarimiz içinde. Çay tarımı için toprağın sağlıklı bir biçimde işlenmesinin yalnızca bizim üzere çay üreticileri için değil, ülke iktisadının geleceğini düşünen herkes için bundan öncelik olması gerektiğini her fırsatta lisana getiriyoruz. Hayata geçirdiğimiz ve bu yıl 6’ıncı yılını dolduran ‘Her Dem Toprak İçin’ projesiyle temel hedefimiz; son derece hayati bir ehemmiyet taşıyan ve bu kıymeti gün geçtikçe artan tarım hakkında, tüm kişi ve kuruluşlarda, üretici ve tüketicilerde farkındalık yaratmaktır. Günümüzde, topraklarımızı verimli kullanmak, mevcut toprakların verimliliğini artırmak hiç olmadığı kadar kıymetli bir noktaya gelmiş durumda. Bugün kurum ve kuruluşların bu iş özelinde harekete geçmesi, 6 yıllık faaliyetlerimizin bir kararı ve bizim için hayli gurur verici. Bu farkındalığı ve ötürüsıyla toprak verimliliğini daha da artırmak en büyük amaçlarımızdan biri. Projemizin birinci iki yılını içeren birinci etabı eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla geçti. İkinci etapta yalnızca Rize’de gerçekleştirdiğimiz örnek bahçe uygulamalarını üçüncü etapta ise kentin dışına taşıyarak Trabzon ve Artvin üzere vilayetlerde de hayata geçirmeye başladık. Halk tarafınca epeyce fazla olumlu geri dönüşler aldık. İkinci etabın sonunda 2020 yılında yüzde 38’e çıkardığımız çaydaki randıman artışı bugün prestijiyle yüzde 55’lere kadar yükselmiş durumda. Bu yıl içerisinde Rize haricindeki vilayetlerde de örnek uygulamaları olabildiğince artırmak gayesindeyiz. Unutmayalım ki Türk çayı, tarlada kar altında kalarak yetişen tek çay. Bu haliyle de lezzet açısından kıymetli bir avantaja sahip. Coğrafik ve iklimsel olarak sahip olduğumuz bu avantajı, hakikat tarım uygulamaları ile kıymetli bir rekabet avantajına dönüştürebiliriz. Bunları başarabilmek benim ve Doğuş Çay ailesi için epey büyük bir memnunluk. Bunun için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.
“Türkiye’nin en büyük tarım markası olmak istiyoruz”
Gerek Türkiye’de gerekse dünyada ehemmiyeti her geçen gün artan ziraî üretime dikkat çeken Mükemmel Karakan Batallı, “Doğuş Çay ailesi olarak çıktığımız yolda üreticilerimizi daima destekliyoruz, daima yanlarında yer alıyoruz. 2021 yılında Doğuş Çay olarak 160 bin ton yaş çay, 975 bin ton şekerpancarı, 60 bin ton patates, 50 bin ton domates, 15 bin ton mısır alımı gerçekleştirdik. Bu alımlarımızla ülkemizde tarımın ve çiftçilerimizin gelişmenine de büyük katkı sunuyoruz. Yaptığımız işe inanıyoruz ve hem halkımıza birebir vakitte ülkemize yarar sağlayabilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Tüm bu yatırımlarımız ve çalışmalarımız kararında da Türkiye’nin bir numaralı tarım markası olmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Sürdürülebilir çay tarımının temelini oluşturan toprak sıhhatinin korunması emeliyle TEMA Vakfı ve Doğuş Çay iş birliği ile 2016 yılında Rize’de başlatılan ‘Her Dem Toprak İçin’ projesi 6 yılı geride bıraktı. 2021 yılında başlayan üçüncü etap çalışmalarında, yüzde 38 olan çaydaki randıman artışı yüzde 55’e yükseldi. 2022 yılı sonuna kadar devam edecek üçüncü etapta, Trabzon ve Artvin vilayetlerinde de başlayan örnek bahçe uygulamalarının yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Sürdürülebilir çay tarımı için örnek bahçeler aracılığıyla yanlışsız ziraî uygulamaların üreticilere gösterilmesini ve bu uygulamaların yaygınlaştırılmasını hedefleyen ‘Her Dem Toprak İçin’ projesi sürat kesmeden devam ediyor. Çay topraklarındaki asitleşme sorunu hakkında toplumsal paydaşlara yönelik farkındalık çalışmalarıyla başlayan ve 6 yıldır muvaffakiyet ile devam eden proje yardımıyla hayata geçirilen örnek bahçelerde yüzde 55 randıman artışı sağlandı.
2016 yılında TEMA Vakfı ve Doğuş Çay iş birliğiyle dünyanın sayılı çay üretim merkezlerinden biri olan Rize’de başlatılan proje kapsamında, Trabzon ve Artvin vilayetlerinde seçilen örnek bahçeler de projeye dahil edildi. 2022 yılında gerçekleştirilecek çalışmalarla, bu vilayetlerdeki çay bahçelerinde de örnek uygulamaların yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Sürdürülebilir çay tarımı uygulamalarının yaygınlaşması en büyük hedefimiz”
Projede bugüne kadar elde edilen kazanımlara değinen TEMA Vakfı İdare Konseyi Lideri Deniz Ataç; “Her Dem Toprak İçin projesinin 2016 – 2020 yılları içinde yürütülen birinci iki etabında, çok kimyasal gübre kullanmasının toprakta yarattığı asitlik probleminin toprak sıhhatine ve çay tarımına olumsuz tesirleri konusunda farkındalık sağlamakla bir arada çay tarımı için gerçek uygulamaların gösterilmesine yük verdik. Elde edilen başarılı sonuçların çay tarımı yapılan tüm bölge bahçelerine yaygınlaştırılması gerektiği niyetiyle Doğuş Çay ile iş birliğimizi 2023 yılına kadar uzatma sonucu aldık ve projede 3. etap çalışmalarımızı başlattık. Bu kapsamda 2016 yılından bugüne kadar 12 binden çok şahsa eğitimlerle ulaştık. 6 olan örnek uygulama bahçe sayımızı Trabzon ve Artvin vilayetinden de ek bahçeler ile 9’a çıkardık. Toprak yapısındaki güzelleşme ile bir arada geçmiş devirlerde uygulamalarına başlanan uygulama bahçelerinde komşu parsellere kıyasla yüzde 55, yeni bahçelerde ise uygulamanın birinci yılı bulunmasına karşın yüzde 17 randıman artışı sağladık. Bahçelerde gerçekleştirilen örnek uygulamaların çay kalitesine tesiri görmek hedefiyle bu yıl birinci sefer yaptığımız yaprak tahlillerinde çayın tat ve aroması üzerinde kıymetli tesiri olan toplam polifenol ölçüsünde uygulama bahçeleri lehine yaklaşık yüzde 18 üzere değerli bir oranda olumlu tesir oluştuğunu gözlemledik. Uygulamaların çay randımanı ve kalitesine olan tesirlerini 2022 yılında da izlemeye devam edeceğiz” dedi.
“Rize ile başlayan seyahatimiz çayın yetiştiği tüm topraklara uzanacak”
2016 yılında TEMA Vakfı ile birlikte hayata geçirdikleri ‘Her Dem Toprak İçin’ projesiyle tüm Türkiye’de farkındalık yarattıklarını, artık Rize haricindeki vilayetlerde de uygulamaların artırılmasını hedeflediklerini belirten Doğuş Çay İdare Şurası Üyesi Olağanüstü Karakan Batallı, “Çayın ana vatanı Rize’den çıkan bir marka olarak çay tarımının aktif ve verimli biçimde yapılabilmesi en değerli evvelarimiz içinde. Çay tarımı için toprağın sağlıklı bir biçimde işlenmesinin yalnızca bizim üzere çay üreticileri için değil, ülke iktisadının geleceğini düşünen herkes için bundan öncelik olması gerektiğini her fırsatta lisana getiriyoruz. Hayata geçirdiğimiz ve bu yıl 6’ıncı yılını dolduran ‘Her Dem Toprak İçin’ projesiyle temel hedefimiz; son derece hayati bir ehemmiyet taşıyan ve bu kıymeti gün geçtikçe artan tarım hakkında, tüm kişi ve kuruluşlarda, üretici ve tüketicilerde farkındalık yaratmaktır. Günümüzde, topraklarımızı verimli kullanmak, mevcut toprakların verimliliğini artırmak hiç olmadığı kadar kıymetli bir noktaya gelmiş durumda. Bugün kurum ve kuruluşların bu iş özelinde harekete geçmesi, 6 yıllık faaliyetlerimizin bir kararı ve bizim için hayli gurur verici. Bu farkındalığı ve ötürüsıyla toprak verimliliğini daha da artırmak en büyük amaçlarımızdan biri. Projemizin birinci iki yılını içeren birinci etabı eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla geçti. İkinci etapta yalnızca Rize’de gerçekleştirdiğimiz örnek bahçe uygulamalarını üçüncü etapta ise kentin dışına taşıyarak Trabzon ve Artvin üzere vilayetlerde de hayata geçirmeye başladık. Halk tarafınca epeyce fazla olumlu geri dönüşler aldık. İkinci etabın sonunda 2020 yılında yüzde 38’e çıkardığımız çaydaki randıman artışı bugün prestijiyle yüzde 55’lere kadar yükselmiş durumda. Bu yıl içerisinde Rize haricindeki vilayetlerde de örnek uygulamaları olabildiğince artırmak gayesindeyiz. Unutmayalım ki Türk çayı, tarlada kar altında kalarak yetişen tek çay. Bu haliyle de lezzet açısından kıymetli bir avantaja sahip. Coğrafik ve iklimsel olarak sahip olduğumuz bu avantajı, hakikat tarım uygulamaları ile kıymetli bir rekabet avantajına dönüştürebiliriz. Bunları başarabilmek benim ve Doğuş Çay ailesi için epey büyük bir memnunluk. Bunun için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.
“Türkiye’nin en büyük tarım markası olmak istiyoruz”
Gerek Türkiye’de gerekse dünyada ehemmiyeti her geçen gün artan ziraî üretime dikkat çeken Mükemmel Karakan Batallı, “Doğuş Çay ailesi olarak çıktığımız yolda üreticilerimizi daima destekliyoruz, daima yanlarında yer alıyoruz. 2021 yılında Doğuş Çay olarak 160 bin ton yaş çay, 975 bin ton şekerpancarı, 60 bin ton patates, 50 bin ton domates, 15 bin ton mısır alımı gerçekleştirdik. Bu alımlarımızla ülkemizde tarımın ve çiftçilerimizin gelişmenine de büyük katkı sunuyoruz. Yaptığımız işe inanıyoruz ve hem halkımıza birebir vakitte ülkemize yarar sağlayabilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Tüm bu yatırımlarımız ve çalışmalarımız kararında da Türkiye’nin bir numaralı tarım markası olmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı